17. Hukuk Dairesi 2014/11276 E. , 2016/8892 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-...
2-...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve maliki olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, kazadan hemen sonra kaldırıldığı ...Hastanesinde tedavi altına alındığını, yapılan tetkikler neticesinde müvekkiline %20 oranında sakatlık raporu verildiğini, müvekkilinin kazadan sonra yaşadığı ızdırap, üzüntü ve sıkıntılarının uzun bir süredir devam ettiğini belirterek 30.000,00 TL manevi tazminatın müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., açılan manevi tazminat davasının reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davanın zamanaşımı nedeni ve davacının haksız ve usule aykırı olarak kötü niyetli olarak açmış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, açılan davanın kısmen kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde "motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar" denil-
...
mektedir. Aynı Kanu"nun 109/2 maddesinde ise, "Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 07.01.2005 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince 01.08.2011 tarihinde dava açılmış ve aynı gün harcı yatırılmıştır. Davalı Vahdettin, süresi içinde zamanaşımı definde bulunmuş, yerel mahkeme, 10 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresi dolmadığı gerekçesi ile davalının zamanaşımı defini reddetmiştir. Oysa, kaza tarihi itibari ile 765 Sayılı TCK yürürlüktedir. Davaya konu kazada bir kişinin yaralanmış olmasına göre, cezayı gerektiren fiil 765 Sayılı TCK"nun 102/4 maddesine göre 5 yıllık ceza zamanaşımı süresine tabidir.
Ancak, H.G.K"nun 06.11.2002 gün ve 2002/4-882 E.-874 K.; 27.11.2002 gün ve 2002/4-1022 E.-1034 K., 12.03.2008 tarih, 2008/21-245-2008/249 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, yaralanan kişinin işgücü kaybında gelişen bir durum olduğu takdirde, zamanaşımı süresi, bu gelişen durumun durduğunun diğer bir ifade ile ortadan kalktığının öğrenilmesiyle birlikte işlemeye başlayacaktır. Zira gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş kabul edilemez. Bu nedenle, yaralanan davacının tedavisi devam ediyor ise en son düzenlenen rapor tarihinin zamanaşımının başlangıcı olacağı gözönüne alındığında, bu tarihin belirlenmesi için davacının tedavi gördüğü ve özürlü sağlık kurulu raporunun düzenlendiği ...’nden hasta dosyası getirtildikten sonra zamanaşımı başlangıç tarihinin belirlenerek davalının zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekirken zamanaşımının 10 yıl olduğu ve bu nedenle dolmadığı gerekçesiyle karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma kapsam ve nedenine göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.