Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/10854
Karar No: 2020/2441
Karar Tarihi: 12.03.2020

Sahte fatura kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10854 Esas 2020/2441 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık, sahte fatura kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, suçun delillerinin yeterince incelenmediği ve hükümde hatalar olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur. Suça konu olan faturaların gerçekliği ve ticari ilişki yönünden detaylı inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihi ve ceza miktarının yanlış hesaplandığı, zincirleme suç nedeniyle TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği ve TCK'nin 53. maddesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi kararının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- CMK'nin 48. maddesi
- Vergi Usul Kanunu'nun 359/b-1 ve 359/b maddeleri
- TCK'nin 43. ve 53. maddeleri
- Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı
11. Ceza Dairesi         2017/10854 E.  ,  2020/2441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sahte fatura kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1) Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında; sanığın suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; suça konu olan faturaları düzenleyen mükellef hakkında açılan dava dosyasının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturayı düzenleyen şirket ve kişilere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullanana ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkumiyetine hükmedilmesi,
    2) Kabule göre de;
    a- Suça konu faturaların en son 2008 yılı Ağustos ayı KDV indiriminde kullanılmış olması nedeniyle 25/09/2008 olması gereken suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2008 olarak eksik yazılması,
    b-213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun"la ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, suç tarihinin 25.09.2008 olmasına göre, 2008 takvim yılında sahte fatura kullanma suçunun cezasının alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
    c- Aynı takvim yılında farklı beyanname dönemlerinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturması nedeniyle TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı;
    d-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi