Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10859
Karar No: 2016/9008
Karar Tarihi: 17.10.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/10859 Esas 2016/9008 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/10859 E.  ,  2016/9008 K.

    "İçtihat Metni"

    ...

    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın husumet yokluğundan ve yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle reddine ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalı şirketin maliki ve diğer davalı ..."ın sürücüsü olduğu aracın, davacı ..."e ait olup diğer davacı ... idaresinde olan araca tam kusurlu olarak çarpmasıyla maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana geldiğini, davalı sürücünün ... polis memuru olarak çalıştığını ve onun yaptığı kazada oluşan zarardan, istihdam eden sıfatıyla davalı ...a sorumlu olduğunu, davacı ..."in kazada ağır şekilde yaralanıp işgücü kaybına uğradığını, birçok tedavi gideri yapmak zorunda kaldığını ve manevi zarara uğradığını, davacı ..."e ait aracın kazada pert olduğunu ve bu davacının babası olan diğer davacının desteği ile evleneceğini, ancak kaza nedeniyle bunun imkansızlaştığını ve davacının manevi zarara uğradığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, iki davacı için 5.000,00 TL. maddi tazminatın, davacı ... için 20.000,00 TL. ve ... için 5.000,00 TL. olmak üzere 25.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ...vekili, kaza yapan kamu görevlisi sürücünün görevi esnasında meydana gelen zarar sözkonusu olduğundan davada idari yargının görevli olduğunu, kazada davalı sürücünün kusuru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

    ...
    Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ... kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında oluşan zarardaki sorumluluğunun, hizmet kusuruna dayanması nedeniyle davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle bu davalı yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine; davalı ..."ın kamu görevlisi olduğu ve bu görevi sırasında sebep olduğu zararlardan kişisel sorumluluğu olmadığı, davanın idareye yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle reddine; davalı ...nin araç işleten sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle aracını uzun süreli kiralayan davalı..."nin işleten sıfatı bulunmadığının kabulü ile bu davalı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı ...’nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluşlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teşebbüslerine ve kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun işletenin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan Yasanın sekizinci kısmının “İşletenin Hukuki Sorumluluğu” başlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kişilerle, kamu tüzel kişilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına bağlı olmaları ön görülmüştür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doğan zararların özelliği gözönünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kişilerle eşit şartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gerektiğini ifade etmiştir. Aynı şekilde
    ...

    anılan yasanın görev ve yetkiye ilişkin 11.01.2011 tarihinde değişikliğe uğrayan 110. maddesinde "işleteni veya sahibi ... ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür" şeklinde ifade edilmiştir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre değil, "işleten" sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir.
    Bu durumda, dosya kapsamındaki araç tescil kayıtlarına göre, davalı ....ne tahsis edilmiş olan aracın karıştığı kazada meydana gelen zararlardan, davalı ... sorumluluğu, hizmet kusuruna değil araç işletenin sorumluluğu ilkelerine dayanmakta olup, bu kuralları uygulamakla görevli olan yargı kolu da adli yargı olduğundan, mahkemece açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından usulden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Mahkemece, davalı araç sürücüsü ... hakkında, davalının olay tarihinde kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında ve kamu görevlisi sıfatıyla hizmet ifa ederken zarara sebep olduğu ve kişisel kusuruna dayanılmadığından davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, husumetten red kararı verilmiştir. Davaya konu edilen zarar doğurucu haksız fiil, trafik kazası şeklinde gerçekleşmiş olup, davalı sürücü ... da haksız fiil faili konumunda olduğu ve sorumluluğunun temelini Borçlar Kanunu"nun haksız fiil hükümleri oluşturduğundan, bu davalı aleyhine ... hükümlerine göre müteselsil sorumlu olarak dava açılabileceğinden, yazılı gerekçelerle husumetten red kararı verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi