
Esas No: 2016/4483
Karar No: 2016/14644
Karar Tarihi: 06.12.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4483 Esas 2016/14644 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 11.09.2004 tarihinden itibaren, 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalar ile çakışan 1479 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaların iptal edilmesi ve bu günlere isabet eden Bağ-Kur prim borcunun iptali çakışan dönemlerdeki hizmetleri 506 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetler olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davalı kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dosya kapsamı incelendiğinde, 03.03.1986-12.07.2004, 11.09.2004-20.12.2004, 14.08.2006-31.03.2008, 02.04.2008-31.08.2008, 01.09.2008-2015/4 tarih ve dönemleri arasında 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında hizmetleri bulunan davacının, 13.07.2004-28.02.2011 tarihleri arasındaki hizmetlerinin 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında kabul edildiği ve buna göre prim borcu çıkartıldığı, yargılama sırasında, 6645 sayılı Yasanın 56. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 63. madde nazarında, 13.07.2004-31.10.2004 tarihleri arasında 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılık dışındaki 4/1-b sigortalılığın iptal edildiği ve ödenen primler nazarında prim borcunun bulunmadığının belirtilmesi üzerine, mahkemece her ne kadar dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; çakışan 11.09.2004-31.10.2004 tarihleri arasındaki süre yönünden verilen karar isabetsizdir.
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığın söz konusu olmaması nedeniyle, ihtilaf konusu 11.09.2004-31.10.2004 tarihleri arasındaki döneme rastlayan gerçek ve fiili çalışmalardan hangisinin kişinin hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıdığı hususunda yöntemince araştırma yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, davacının ortağı olduğu şirket vergi ve maliye kayıtları incelenmeli, davalı Kuruma 506 sayılı Yasa kapsamında bildirilen hizmetlerin eylemli olup olmadığı araştırılmalı, emek ve mesaisinin ağırlıklı olarak hangi sigortalı çalışmaya tahsis edildiği, ekonomik yönden geçimin hangi çalışmadan sağlandığı tespit edilerek o çalışmaya üstünlük tanınmalı ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.