8. Hukuk Dairesi 2017/15430 E. , 2019/5634 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, davacının, davalıya karşı daha önce açtığı ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi davasında yapılan protokol sonrası, protokole aykırılık sebebiyle davacı tarafından başlatılan icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptalini talep etmiş, dava değerini 11.997.73 TL olarak göstermiştir.
Davalı ... vekili, alacağın likit olmadığını, davacı tarafın alacağa ve yaptığı ödemelere ilişkin hiçbir belgenin davalıya tebliğ edilmediğini, icra takibine yaptıkları itirazın haklı olduğunu savunarak, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının yaptığını iddia ettiği ödemelerin tereke borcuna ilişkin olup olmadığı, bu ödemeleri davacının yaptığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın ve şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi davasında taraflar arasında imzalanan protokole aykırılık nedeniyle davacı tarafından başlatılan icra takibine, davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır. Davacı kadının, müteveffa eşiyle 02.05.1998 tarihinde evlendiği, evlilik birliğinin müteveffa eş ...’ın, 09.12.2007 tarihinde ölümü ile sona erdiği, müteveffa eşin, ölümü ile eşi davacı ... ile davalı oğlu ...’nın geriye mirasçı olarak kaldığı, 10.04.2008 tarihinde davacı kadın tarafından, davalı ... aleyhine 189 ada 25 parselde kayıtlı 7 numaralı bağımsız bölüm, 394 ada 102 parselde kayıtlı taşınmaz, murisin ... hesabındaki 171.206 TL mevduat, ... hesabındaki 112.911,95 TL mevduat, 2006 model ...plakalı araç ve 4.464 TL kredi kartı borcu üzerinde ölüme bağlı mal rejimini tasfiyesinden kaynaklı alacak davası açıldığı, bu dava devam ederken taraflar arasında 07.03.2012 tarihinde, dava konusu malların ve terekenin paylaşımına ilişkin protokol düzenlendiği,29.03.2012 tarihinde bu protokolün mahkeme tarafından onaylanmasına ve protokol hükümleri de aynen hüküm altına alınarak davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın 09.05.2012 tarihinde kesinleştiği, davacı kadın tarafından, 02.11.2012 tarihinde asıl alacak ve faiziyle birlikte 11.997.73 TL için, davalı aleyhine ilamsız icra takibi başatıldığı, ödeme emrinde borcun sebebi olarak, protokol gereği murisin terekesinin pasiflerinin yarı yarıya ödeneceğinin kararlaştırılmasından dolayı borçlu ...’nın ödemesi gereken bedel olarak gösterildiği, ödeme emrinin 09.11.2012 tarihinde, davalı ...’ya tebliğ edildiği, davalı tarafından 14.11.2012 tarihinde, davalının borcu olmadığı beyan edilerek asıl alacak ve faize itiraz edildiği, itiraz üzerine 21.11.2012 tarihinde takibin durdurulduğu, davacı tarafından 28.01.2013 tarihinde eldeki itirazın iptali davası açıldığı görülmektedir. Mahkemece, davacının yaptığı ödemelerin tereke borcuna ilişkin olup olmadığının, ödemeleri davacının yaptığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamıyla örtüşmemektedir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, tereke aktifi paylaşılırken sorun olmadığını, fakat tereke pasifi paylaşılırken davalının protokole aykırı şekilde masraflara katılmadığını beyan etmiştir. Davaya konu protokole göre; tereke aktifi olarak, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi davasına konu olan , 7 nolu bağımsız bölüm, 102 parseldeki taşınmaz, ...plakalı araç ile murisin ... ve ... hesabındaki mevduat gösterilmiş, 7 nolu bağımsız bölüm ile aracın davacıya, 394 ada 102 parseldeki taşınmaz ile banka hesaplarındaki mevduatın davalıya bırakılacağı kararlaştırılarak tereke aktifinin paylaşımı, ardından tereke pasifinin paylaşımı düzenlenmiş, buna göre, "... Tereke pasifinin tamamı 1/2 oranında yani yarı yarıya pay edilerek, ortak karşılayacaklarını ve paylaşacaklarını taraflar kabul, beyan ve taahhüt ederler. Tereke aktifi paylaşılırken doğacak tüm vergi, harç masraf, ve giderlerin yine taraflar arasında1/2 yani yarı yarıya pay edilerek karşılanacağını taraflar kabul, beyan ve taahhüt ederler...Bu protokolün uygulanması nedeniyle doğacak tüm masraf ve giderler taraflar arasında 1/2 pay edilerek karşılanacaktır. ..." şeklinde düzenlenen maddelerle tereke pasifi yani mal rejiminin tasfiyesi davasına konu edilen mal varlığı değerlerinin protokole göre paylaşımı sırasında meydana gelecek masrafların da yarı yarıya taraflar arasında paylaşılacağı hüküm altına alınmış, mal rejiminin tasfiyesi davasına bakan mahkemece protokol maddelerinin aynen onaylanmasına karar verilerek, protokol maddeleri aynen hükme geçirilmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafından tereke pasifine ilişkin yaptığı ödeme belgeleri sunulduğu, yine davacı tarafından ödemesi yapılan takip dosyasına ait borcun da murise dolayısıyla terekeye ait borç olduğu, davacının tereke pasifine ilişkin yapmış olduğu harcamaları sunmuş olduğu belgelerin bir kısmı ile ispatladığı anlaşıldığına göre, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılan 30.12.2014 tarihli bilirkişi raporuna değer verilerek, protokolden kaynaklı tereke pasifine ilişkin , davalıdan 5.978.78 TL alacağı olduğu yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 10.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.