Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3477
Karar No: 2011/385
Karar Tarihi: 26.01.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/3477 Esas 2011/385 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, tapu kayıtlarının iptali ve taksim sözleşmesinde yazılı olduğu şekilde payları oranında vekil edenleri adına tescilini istemiştir. Ancak mahkeme, davalıların tapu kayıtlarının miras yoluyla değil satın alma suretiyle aldığı ve uzun yıllardır zilyet oldukları gerekçesiyle davayı reddetti. Temyiz itirazları da reddedildi ve hüküm onandı. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/1 maddesi ve HUMK'nun 297 ve devamı maddeleri de detaylı bir şekilde açıklandı.
8. Hukuk Dairesi         2010/3477 E.  ,  2011/385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ve müşterekleri ile ... ... ve müşterekleri, dahili davalılar ... ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.09.2009 gün ve 474/482 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma talebinin değerden ve gider olmadığından reddine karar verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    KARAR

    Davacı ...ve müşterekleri vekili, dip miras bırakanları ... ... oğlu ...’ten intikal eden taşınmazların taksim edildiğini, ½ paylarının vekil edenlerinin dedeleri ... ... (sonradan soyadı değişmekle ...) ya bırakıldığını, bilahare yazılı hale getirilmesi açısından vekil edenlerinin babaları ... ...’in de katılımıyla 16.7.1972 tarihli miras taksim sözleşmesi de düzenlendiğini açıklayarak, 196 ada 12 ve 197 ada 1 parselin bir kısım davalı ve bir kısım davalıların yakın miras bırakanları, 223 ada 1 parselin davalı Şaziment Keskin, 223 ada 2 parselin davalı Hayri ..., 223 ada 3 parselin davalı Avni ..., 223 ada 4 parselin ise davalı ... üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ile taksim sözleşmesinde yazılı olduğu şekilde payları oranında vekil edenleri adına tescilini istemiştir.
    Davalı ... ... ve müşterekleri vekili, uyuşmazlık konusu 223 adada bulunan taşınmazların bir kısmı vekil edeninin annesi, bir kısmının ninesi olan ...’den kaldığını, iddia edilen dip miras bırakandan gelmediğini, tespite dayanak alınmamışsa da 196 ada 12 parselin öncesinde 4.7.1951 tarih ve 4 sıra tapu kaydı ile adlarına kayıtlı olup, öncesinde yakın miras bırakanları ... ... tarafından satın alma suretiyle edinildiğini, yine 197 ada 1 parselin de 4.7.1951 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı bulunduğunu, tüm taşınmazların 90 yılı aşkın süredir zilyetliklerinde olduğunu, davacı tarafın uzun yıllardır İstanbul’da yaşadığını, köyle ve taşınmazlarla irtibatları bulunmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içinde mevcut Alanya Asliye Hukuk Mahkemesinin 1950/159-185 E ve K sayılı mirasçılık belgesine göre; tarafların dip miras bırakanları ... ... oğlu ... 1340 (miladi 1921-1922) yılında ölmüş, geride karısı Ayşe ile oğlu-davacıların dedesi ... ... ... ile davalıların yakın miras bırakanları ... ... kalmıştır. Davacılar ... ... ...’in 1990 yılında ölen oğlu ... ... mirasçılarıdır. Dip murisin oğlu ... ... ise 1945 yılında ölmüş geride karısı ... ... ile çocukları-ilk eşinden olma ... ve ...’den olma davalı ... ..., Hafize Kamburoğlu ve bir kısım davalı ve dahili davalıların yakın miras bırakanları olan Kazım ... ve ... kalmıştır.
    Dava konusu 1572 m2 yüzölçüme sahip 196 ada 12 parsel bahçe vasfıyla; 1413 m2 yüzölçüme sahip 197 ada 1 parsel ise kargir ev ve bahçe vasfıyla; senetsizden ... ...’nın zilyetliğinde iken 1978 yılında ölümü üzerine evlatlarına kaldığı belirtilmek suretiyle verasette iştirak halinde ... ..., ..., Kazım ... ve Hafize Kanburoğlu adına 4.3.1996 ve 15.7.1995 tarihinde tespitle, itirazsız 26.3.1998 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dava konusu 223 adadaki parseller ise senetsizden zilyetliklerine istinaden ve bahçe vasfıyla; 1 parsel 476 m2 yüzölçümüyle Şaziment Keskin, 2 parsel 452 m2 yüzölçümüyle Hayri ..., 3 parsel 504 m2 yüzölçümüyle Avni ... ve 4 parsel 476 m2 yüzölçümüyle ... adına 5.4.1996 tarihinde tespitle, itirazsız 26.3.1998 tarihinde kesinleşmiştir.
    Davacılar, uyuşmazlık konusu parsellerin dip miras bırakan ... ... oğlu ...’ten kaldığını, taksim edildiğini açıklayarak, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde yapılan keşifde dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıkları uyuşmazlığa konu 223 adadaki parsellerin davalıların anneleri-nineleri ...’nin ceddinden intikalen gelen taşınmazlar olduğunu, bu parsellerin ... ... oğlu ...’le ilgisi bulunmadığını; 196 ada 12 parselin davalıların babası-bir kısım davalıların dedesi ... tarafından satın alındığını, 11/1943 tarih ve 15 sıra tapu kaydı ile kayıt maliki olan ... ...’nın 1945 yılında ölümü üzerine mirasçıları üzerine 4.7.1951 tarih 4 sıra no.lu tapu kaydı ile intikal yapıldığını, belirtilen tapu kaydının kadastro çalışmalarında uygulanmamakla birlikte bu yere ait olduğunu; 197 ada 1 parselin ise davalıların babası-bir kısmının dedesi olan ...’den kaldığını, davacıların dayandığı taksim sözleşmesinin bir kısım sınırı bilinememekle birlikte bu yere ait olabileceğini, yine davalıların bu yere ilişkin olduğu savunmasıyla ibraz ettiği ve davacılarında bilahare tutunduğu 4.7.1951 tarih ve 3 sıra no.lu tapu kaydının sınırlarının bilinemediğini beyan etmişlerdir. Bu açıklamalara göre; uyuşmazlığa konu 223 ada 1 ila 4 parsellerin tarafların dip miras bırakanı ... ... oğlu ...’ten intikal eden yerlerden olmadığı, 196 ada 12 parselin ise kadastro çalışmalarında revizyonu yapılmamakla birlikte davalılar miras bırakanı ... ...’nın satış suretiyle aldığı ve mirasçılarına bıraktığı yerlerden olduğu, dip miras bırakandan intikal etmediği hususu sabit bulunduğuna göre, bahsi geçen parseller bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamıştır.
    Davacılar vekilinin 197 ada 1 parsel yönünden temyiz itirazlarına gelince; davalılar uyuşmazlığa konu bu parselin 4.7.1951 tarihli ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında bulunduğunu savunmuştur. Söz konusu kaydın geldisi 11/301 tarih -2 ve 3 sıra numaralı tapu kayıtları olup, dip miras bırakan ... ... oğlu ... adına kayıtlı bulunmaktadır. Dip murisin ölümü (1340) tarihi, 743 sayılı Medeni Kanununun kabulünden önceye rastlamakta olup, ölüm tarihi itibariyle terekesi müşterek mülkiyet hükümlerine tabidir. Dip murisin karısı Ayşe ve oğlu 1945 yılında ölen ... Avni ... mirasçıları (karısı ..., çocukları Hasan, davalı ... ..., davalı Hafize Kanburoğlu, bir kısım davalının yakın miras bırakanı ..., yine bir kısım davalının yakın miras bırakanı Kazım ...) söz konusu tapu kaydının kendi paylarına ilişkin bölümünün 4.7.1951 tarihinde 3 sıra numaralı tapu kaydı ile adlarına paylı mülkiyet şeklinde intikalini sağlamıştır.Belirtilen tapu kaydının niza konusu 197 ada 1 parsele ait olup olmadığı hususunda yapılan inceleme yeterli değilse de, kaydın bu parsele uyduğu düşünülse dahi; dip miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olması, kadastro çalışmalarından önce müşterek mülkiyette dahi tapulu taşınmazların taksiminin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15/1.maddesine göre her türlü delille kanıtlanabileceği, dip murisin ölüm tarihinden beri zilyetliğin davalılar ve yakın miras bırakanları ... ... tarafından sürdürülmesi, kullanım süresinin insan ömrünü aşan süreye tekabül ettiği, uzun süren eylemli kullanımın taksime karine olduğu, aksi düşünülse dahi ... mirasçılarının tapu kaydının kendilerine ilişkin payının 1951 yılında intikalini sağlamaları, davacı tarafın dava konusu taşınmazın dedeleri ... ... ... zamanında taksim edildiğini savunmaları, HUMK.nun 297 ve devamı maddelerine uygun düzenlenmediği için geçersiz bulunan davacı yanın dayandığı 16.7.1972 tarihli taksim senedinden itibaren dahi kadastro tespit tarihine kadar yirmi yıldan fazla süre geçmesi, zilyetliğin davalı yanda olması, tespit tarihine kadar yirmi yılı aşkın sürenin fazlasıyla geçmiş bulunması nedeniyle uzun süren kullanım durumuna ilişkin karinenin dahi bu şekliyle doğrulanmış sayılması nedeniyle davacıların bu kayıttan da yararlanmaları mümkün bulunmamış; bu parsel bakımından da davanın reddine karar verilmiş olması sonuç itibariyle doğru olmuştur.
    Davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL’ nin temyiz edenden alınmasına 26.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi