8. Hukuk Dairesi 2010/3286 E. , 2011/393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ve müşterekleri ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.10.2009 gün ve 189/326 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, davalılar miras bırakanı ...’nun ortak miras bırakanları ...’dan intikal eden 591 ada 66, 71, 73, 74, 78, 82, 84, 85, 91, 93, 95 ve 593 ada 7, 8, 11 ve 24 parsellerde bulunan miras paylarını Antalya 1.Noterliğinin 5.1.1990 tarih ve 1612 yevmiyeli taahhütname başlıklı belgesiyle vekil edenlerine sattığını açıklayarak, tapu kayıtlarının devralınan paya ilişkin bölümünün iptali ile vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dayanak belgenin zamanaşımına uğradığı gibi hukuken de geçerliliği bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, mirasçılar arasında iştirakin çözülmediğini, karşılıklı irade beyanı içermediğinden sözleşme niteliğinde bulunmayan ve satış vaadi de olmayan dayanılan belgenin geçersizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, devralanların imzasını içermeyen dayanak belgenin miras payının devri sözleşmesi olarak nitelenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içinde mevcut mirasçılık belgelerine göre; miras bırakan ...’nun 1979 yılında ölümüyle ilk karısından olma çoçukları-davacılar ..., ..., ... ile ikinci karısı ... kalmış; ... da 6.2.2001 tarihinde ölmekle mirasçı olarak davalılar ... ve ...’i bırakmıştır.
Davacıların dayandığı Antalya 1.Noterliğinde düzenlenen 5.1.1990 tarih ve 1612 yevmiye numaralı taahhütname başlıklı belgede; ...’dan intikal eden Antalya, Merkez, Zeytinköy’de bulunan 591 ada 66,71, 73, 74, 78, 82, 84, 85, 91, 93, 95 ve 593 ada 7, 8, 11, 24 parsellerdeki hak ve hisselerinin, miras paylarının halen itirazlı bulunan taşınmazlar ve bundan sonra dava açılmak suretiyle kazanılacak taşınmazların veya Antalya hudutlarında muris adına kaydı çıkacak gayrimenkullerdeki miras paylarının diğer mirasçılar ..., ... ve Gülten Keklik’e satıldığının, bundan böyle bu gayrimenkullerde hiçbir hak, hissesi ve alacağı kalmadığının belirtildiği ve belge altının taahhüt eden sıfatıyla ... tarafından imzalandığı görülmüştür.
Dosya içinde mevcut dava konusu 591 ada 1 parsele ilişkin tapu kaydından davacılar ile ...’nin miras bırakanı ...’nun 27179/ 248941 payla hükmen paydaş olduğu, ancak bu parselin 17.5.1990 günlü imar uygulaması ile kapatıldığı; dava konusu diğer parsellerin ise malik sütunlarının itirazlı olduğunun bildirildiği ve bilahare imar uygulaması ile kapatıldıklarının şerh verildiği; gerek 591 ada 1 ve gerekse diğer dava konusu parsellerin imar uygulaması sonrası durumlarına ilişkin kayıtların ve hüküm dosyalarının getirtilmediği anlaşılmıştır.
Miras bırakan ...’nun ölümü tarihi itibariyle tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Mirasçılardan biri veya birkaçının tereke malları üzerindeki miras hakkını diğer mirasçı veya mirasçılara devri mümkündür. Ancak terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği TMK.nun 677 (MK.nun 612) maddesi hükmüne göre yazılı şekle bağlıdır. Davacılar, davalıların miras bırakanı ...’nun miras payını kendilerine devrettiğini, 5.1.1990 tarihli satıcının imzasını taşıyan belgeye dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu belge miras payının temlikine ilişkindir. Satıcı miras hakkını imzasına havi belge ile davacılara satmıştır. Bunun aksinin gene yazılı şekilde veya dava konusu parsellerin tapu kayıtları üzerinde müşterek irade ile yapılan temliklerle kanıtlanması mümkündür. Borçlar Kanununun 162 vd. maddelerine göre “Temliki temellük edenin bir güna mükellefiyet deruhte etmediğinden, temlik edenin imzası ile yazılı şeklin yerine getirilmiş olacağı; fakat buna temellük edilenin kabulünün inzimam etmesinin icap ettiği ve bu kabulün de senedin alınmasıyla zımnen de yapılabileceği” hükme bağlanmıştır. Senedin yazılı ve satıcının beyanını ve imzasını taşıyan belge olarak alıcıya verilmesi ve belgenin alıcının yedinde bulunması TMK.nun 677.maddesini tamamlayan bir yöndür. Somut olayda, davalıların miras bırakanı ...’nun imzaladığı taahhütname başlıklı belgenin TMK.nun 677.maddesine göre miras payının devri niteliğinde olduğunun kabulü gerekir.
Ne var ki, dava -miras payının devrine konu parsellere ilişkin kayıtlar getirtilmemiştir. Her ne kadar davacılar vekili yargılama aşamasında 8.1.2009 tarihli dilekçesine ekli parsellerin tapu kayıtlarındaki miras bırakan ... hisselerinin davaya konu olduğunu bildirmiş ise de, bu kayıtların da öncesi itibariyle miras paylarının devrine ilişkin taahhütname başlıklı belgede bildirilen parsellerle irtibatı kurulmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, dava dilekçesinde yazılı dava konusu parsellerin dosyada mevcut tapu kayıtlarında malik haneleri açık bırakılmak suretiyle itirazlı oldukları belirtildiğine göre, kadastro tutanaklarının ve sonuçlanmışsa hüküm dosyalarının getirtilmesi, bundan sonra imar uygulamasına ilişkin tüm evrakın getirtilerek, gerektiği takdirde mahallinde keşif icrasıyla taahhütnamede belirtilen parsellerin imarın hangi parsel numaralarını aldığının saptanması, uygulama sırasında 3194 sayılı Yasanın 18.maddesine göre uygulama yapıldıysa dava konusu parsellerdeki miras bırakan ... paylarının kayden hangi parsellere aktarıldığının tespiti; davacı vekili tarafından 8.1.2009 tarihli dilekçe ekinde sunulan ve davaya konu edildiği belirtilen imar parsellerinin öncesinin taahhütname başlıklı belgede sayılan parsellerden gelip gelmediklerinin belirlenmesi; ondan sonra muris ...’dan intikal eden paylara ilişkin tapu kayıtlarının davada dayanılan miras payının devrine ilişkin belgenin düzenlendiği 5.1.1990 tarihinde, sonrasında ve halen, ne şekilde ve hangi mülkiyet türü ile kimin üzerinde bulunduklarının değerlendirilmesi suretiyle sonucuna göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi olmalıdır. Eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 26.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.