Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/5225
Karar No: 2011/395
Karar Tarihi: 26.01.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/5225 Esas 2011/395 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir çiftin evlilik sırasında biriktirdikleri meblağın katkı payı olarak davacıya ait olduğunu ve davalıdan tahsiline karar vermiştir. Ancak, davacı ıslah yoluyla müşterek hesapları dava konusu yaparak hüküm kurulmasını isteyemeyeceği için bu talep reddedilmiştir. Kararda, tarafların mal rejimi TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olduğu belirtilmiştir. HUMK.nun 434/2 maddesi gereği, temyiz isteği için maktu ilam harcının ya da nisbi ilam harcının ¼’ünün peşin olarak alınması gerektiği ve nispi temyiz harcının tamamlanması bakımından HUMK.nun 434/3 maddesinin çıkarılan muhtıra uyarınca çıkarılan kararı hatırlatılmıştır. Kararın detaylı bir şekilde açıklanması istendiği için kanun maddelerinin açık bir şekilde eklenmesi gerekmektedir.
8. Hukuk Dairesi         2010/5225 E.  ,  2011/395 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.05.2007 gün ve 151/227 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ile davalı vekilleri taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... vekili, tarafların 1997 yılında evlendiklerini, davalının doğduğundan beri yurtdışında yaşadığını, vekil edenininse daha sonra gittiğini, davalının öncesinde kısa süreli çalışmaları bulunmakta iken Haziran 2001 yılından itibaren düzenli işi olduğunu, vekil edenininse evlilik öncesini de kapsar şekilde birikimlerini Merkez Bankası işçi dövizleri hesabında davalı adına açılan hesaba yatırdığını, halen meblağı bilinmeyen paranın ¾ ünün katkı payı olarak davacıya aidiyetine ve davalıdan tahsiline; bilahare yargılama aşamasında 17.3.2003 tarihli dilekçesiyle taleplerinin davalının şahsi hesabına yatırılan 12.000 DM ile ortak hesapda bulunan 36.429 euronun ¾ üne ilişkin bulunduğunu; 31.3.2003 günlü ıslah dilekçesiyle ise taleplerinin davalının hesabına yatırılan 12.000 DM ile ortak hesabın tümü 36.429 euronun toplamı olan miktarın dava tarihi itibariyle karşılığı 67.421 (817.326) TL"nin tahsili isteğine ilişkin bulunduğunu bildirmiş ve 1.4.2003 günlü makbuzla son talebini harçlandırmıştır. Davacı vekili, birleştirilen Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/135 Esas sayılı dava dilekçesinde ise; vekil edeninin şahsi hesap dışında müşterek hesaptaki katkısının ıslah dilekçesiyle talep edildiğini, ancak davalı vekilinin usul itirazının kabul görme ihtimaline binaen birleşen davanın açıldığını, tarafların müşterek hesabında toplanan 36.429 euronun davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, vekil edeninin yurtdışında doğup büyüdüğünü, evlenmeden önce çalıştığını, babasının da desteğiyle Merkez Bankasında adına hesap açıldığını, evlilik tarihinden sonra da çalıştığı gibi, ayrıca öğrenci olduğu 1997-1999 yılları arası yıllık 12.000 DM. burs aldığını, davacının da ayrı şahsi hesabı bulunduğunu açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, müşterek hesapta bulunan faizleriyle birlikte 5.5.2005 tarihi itibariyle 39.529,98 euronun ½ sinin davacının katkı payı olduğunun tespiti ile tahakkuk ettirilecek faizleriyle birlikte davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine; birleşen dosyanın (Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi 2006/ 135 Esas) yeniden tefrikine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    HUMK.nun 434/2 maddesine göre, temyiz isteği harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte hükmün temyiz edildiği kabul edilir. Temyiz karar harcının dayanağı HUMK.nun 434/2 maddesi ve 10.5.1965 tarih 1965/1 Esas, 1965/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararıdır. Bu İçtihadı Birleştirme Kararına göre, temyiz yoluna başvurmada maktu ilam harcının tamamının ya da nisbi ilam harcının ¼’ünün peşin olarak alınması gerekir. HUMK.nun 434/2. maddesi gereğince alınması gerekli nispi temyiz harcının tamamlanması bakımından, 25.01.1985 gün 5/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve HUMK.nun 434/3 maddesi gereğince çıkarılan muhtıra davacı ... vekiline tebliğ edildiği halde eksik harç ikmal edilmediğinden, temyizden vazgeçilmiş-hükmün temyiz edilmemiş sayılmasına ve davacı vekilinin dilekçesinin temyiz isteğinin bu nedenle REDDİNE, (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri, İstanbul. 2001, 6. Bası , C: 5, S: 4590-4594)
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Taraflar 11.7.1997 tarihinde evlenmiş, davacı ...’in 22.11.2002 tarihinde açtığı boşanma davasının 4.4.2005 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Temyiz incelemesine konu dava boşanma davasıyla birlikte açılmış, derecattan geçmekle kesinleşen görev yönü ve tefrikle mahkemenin eldeki esasına kaydedilerek yargılamaya devamla hüküm kurulmuştur.
    Başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, taraflar evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise TMK.nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulmuştur. Davacı, dava dilekçesinde davalı adına açılan şahsi hesapta mevcut miktarı bilinmeyen mevduatta ¾ oranında katkısı olduğunu açıklayarak aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Yargılama safhasında ise talebini ıslahla; davalının şahsi hesabına 25.4.2000 tarihinde yatırıldığı iddia olunan 12.000 DM.nin tahsili ile müşterek hesapda bulunan 36.429 euronun önce ¾’ünün, bilahare tümünün tahsiline karar verilmesini istemiştir. HUMK.nun 83. maddesi hükmüne göre ıslah yoluyla taraflar ileri sürdükleri vakıaları, davanın konusunu ve isteklerini değiştirebilirler. Önceden HUMK.nun 87. maddesinin son cümlesi hükmüne göre ıslah ile müddeabihin arttırılması yasaklanmış iken, anılan fıkranın Anayasa Mahkemesinin 20.7.1999 tarih ve 1/33 sayılı kararı ile iptal edilmesi karşısında ıslah ile müddeabihin arttırılması yolu açılmıştır. Buna göre ıslah ile müddeabihin arttırılması mümkündür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, davaların en az giderle ve olabildiğince hızlı biçimde sonuçlandırılmasının gerektiği, söz konusu kısıtlamanın Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu, bir hakkın elde edilmesini zorlaştırdığı, sav ve savunma haklarını engellediği, bunun da adil yargılanmayı önlediği gerekçelerine dayanmıştır.
    Somut olayda ise, davacı ıslah dilekçesinde dava konusu yapılan davalının şahsi hesabına ilişkin talep miktarını arttırmamış, dava dilekçesinde belirtilmeyen davacı ve davalı adına açılan başka bir müşterek hesabı da ilaveten davaya konu etmiştir. Başka bir anlatımla; davacı bağımsız dava konusu yapılması gereken müşterek hesabı ıslah yoluyla, davalının şahsi hesabına ilişkin olarak açılan davada dava konusu yapmak istemiştir. Dava konusu dava dilekçesinde bildirilen şahsi hesap haricinde, bundan farklı müşterek hesabın da belirtildiği biçimde dava konusu yapılarak, çözüme kavuşturulmasını beklemek usul hükümlerine uygun olmadığı gibi, Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleriyle de bağdaşmaz. Kaldı ki, davacı taraf yargılama aşamasında müşterek hesap için taleplerini ayrı bir davaya konu etmiş, temyiz incelemesine konu dosya ile birleştirilen bu dosyanın bilahare tefrik edilerek, halen Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/265 Esasına kaydedildiği bildirilmiştir. Tüm bu açıklamalara göre, davacı ıslah yoluyla müşterek hesabı da dava konusu yaparak hüküm kurulmasını isteyemez. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün kabule ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve istekleri halinde 1.706,00 TL peşin harcın temyiz eden ...’a, 13,10 TL peşin harcında ...’a iadelerine 26.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi