8. Hukuk Dairesi 2010/6659 E. , 2011/396 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kemer Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.01.2009 gün ve 170/4 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, satın alma ve eklemeli zilyetlik nedeniyle 340 parselin bir kısım davalılar miras bırakanı ... üzerindeki payına ilişkin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tescilini; bu parselin devamında yer alan ve orman sınırları dışına çıkarılan 341 parseldeki yine davalılar miras bırakanı ... adına zilyetlik şerhinin kaldırılması ile vekil edeninin zilyet olduğunun kütüğün beyanlar hanesine şerh verilmesini istemiştir.
Davalı ..., miras bırakanı İbrahim’in davacıya yer satmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., murisi-kocası İbrahim’in nizalı taşınmaz bölümünü ...’a satışla, zilyetliğini devrettiğini, dava konusu taşınmaz bölümüne zilyet olmadıklarını, ancak davacıya satılmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... ve müşterekleri vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 340 parselin davalı ... mirasçıları üzerindeki payların kısmen iptali ile 284 payının davacı adına tesciline, bakiye payın yine ... mirasçıları üzerinde bırakılmasına; 341 parselden ifrazen oluşan 1656 parselde davalılar miras bırakanı ...’in zilyetlik şerhinin iptali ile davacının zilyet olduğunun şerh verilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, ... mirasçıları davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 340, 341 ve dava dışı 342 parsel, 1937/ 525 tahrir vergi kaydına istinaden vergi kayıt malikinin ölümü, miras yolu ile intikal, pay devri ve satışlarla ifrazı üzerine 340 parselin krokisinde gösterilen bölümlerinin muhtelif gerçek kişiler tasarrufunda bulunduğu belirtilmek suretiyle zilyetliklerinde bulunan kısımlar yüzölçümü payda kabul edilerek hisselendirilmek suretiyle zilyetleri ... ve müşterekleri adına paylı mülkiyet şeklinde 10.8.1981 tarihinde tespit edilmiş; vergi kayıt kapsamında bulunan 341 parsel ise 1941 yılında yapılan orman tahdit çalışmalarında orman sınırları içinde iken, 1976 yılında yapılan aplikasyon ve 1744 sayılı Yasanın 2.maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilmek suretiyle yine 10.8.1981 tarihinde Hazine adına tespitle, 341 parselin krokisinde A27 ile gösterilen kısmının ... zilyetliğinde bulunduğu beyanlar hanesine şerh verilmiştir. 340 parselin kadastro tespitine ... itirazla Kemer Kadastro Mahkemesinin 2002/4 Esas ve 12 Karar sayılı, 3.7.2002 tarihli hükmü ile davanın reddine, 340 parselin tamamı 29888 payda kabulüyle 1544 payının ..., diğer paylarının ise zilyetleri adına tesciline karar verilmiş, hüküm temyizsiz 4.12.2002 tarihinde kesinleşmiştir.
341 parselin tespitine yine ... ve müşterekleri itirazda bulunmuş, Kemer Kadastro Mahkemesinin 1994/956 Esas 2000/1 Karar sayılı ve 2.2.2000 tarihli hükmüyle davanın reddine, 341 parselin tespit gibi Hazine adına tesciline, A27 ile gösterilen kısmının ... zilyetliğinde olduğunun kütüğün beyanlar hanesine şerhine karar verilmiş, hüküm derecattan geçmek suretiyle 8.3.2002 tarihinde kesinleşmiştir.
Dava konusu 340 parsel, 29888 m2 yüzölçümüyle ve tarla vasfıyla 1544/29888 payı bir kısım davalılar miras bırakanı ... adına belirtildiği şekilde hükmen kayıtlı iken, 24.2.2003 tarihinde paylı mülkiyet şeklinde mirasçıları ... ve müştereklerine intikal etmiştir. 341 parsel ise, Hazine adına kayıtlı ve beyanlar hanesinde muhtelif şahısların zilyetliklerine ilişkin şerhler ihtiva etmekte iken ifrazen davaya konu kısım 1656 parsel numarasını almıştır. 1656 parsel 233 m2 yüzölçümle Hazine adına kayıtlı olup, beyanlar hanesine ... zilyetliğinde bulunduğu şerh verilmiştir.
Dosya arasında mevcut mirasçılık belgelerine göre; bir kısım davalıların miras bırakanı ...’in 22.9.1994 tarihinde, bir kısım davalıların miras bırakanı ...’ın ise 1999 yılında öldüğü belirlenmiştir. Davacı uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümlerini 3.8.1998 tarihli senetle ...’dan satın alarak zilyet olduğunu açıklayarak, satıcının bayii olan ... üzerindeki payın iptali ile tescili isteğinde bulunmuştur. Dava konusu 340 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan keşifde dinlenen taraf tanıkları uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünün öncesinde ... zilyetliğinde bulunduğunu, ardı ardına satış ve senetlerle en son olarak ...’ın satın aldığı bölümü kısmen senetle davacıya devrettiğini, davacının ev yaptığını ve zilyet olduğunu bildirdiklerine, teknik bilirkişiler davacının senet kapsamında ve zilyetliğinde bulunan taşınmaz bölümünün ...’den mirasçılarına intikal eden pay içinde nizalı bölüme karşılık gelen hisseyi belirlediklerine, taşınmazın öncesi itibariyle senetsiz yerlerden olduğu tespit edildiğine, davacı lehine eklemeli zilyetlik koşulları oluştuğuna göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamıştır. Her ne kadar hüküm fıkrasında davalı-temyiz edenler üzerinde bırakılan paylar 315/ 29888 yerine 315/2988 yazılmış ise de, bu husus maddi hata niteliğinde olup, HUMK.nun 459.maddesi kapsamında mahkemesince her zaman düzeltilmesi mümkün bulunduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ve müşterekleri vekilinin 340 parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün buna ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davalılar vekilinin 341 parselden ifrazen oluşan 1656 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; niza konusu 1656 parsel Hazine adına kayıtlı bulunmakta olup, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerdendir. Davacı, 1656 parseldeki bir kısım davalılar miras bırakanı ...’e ilişkin zilyetlik şerhinin iptali ile zilyet olduğunun tespiti ile beyanlar hanesine şerh verilmesini istemiştir. Bu tür davalarda, dava tapu maliki ile birlikte
lehine şerh verilen ya da dava sonucu hakkı etkilenecek kişi veya kişilere de yöneltilmelidir. Mahkemece yapılacak iş, öncelikle 1656 parselin kayıt maliki Hazinenin davaya dahilinin sağlanarak taraf teşkilinin tamamlanması, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanması ve uyuşmazlığın niteliğine göre gerekli araştırmalar yapılarak, sonucuna göre hüküm kurulmasıdır.
Davalı ... ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan 341 parselden ifrazen oluşan 1656 parsele ilişkin hüküm bölümünün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve aşağıda dökümü yazılı 419,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1422,40 TL’ nin temyiz edenden alınmasına 26.1.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.