4. Ceza Dairesi 2014/30044 E. , 2014/36541 K.
"İçtihat Metni"Yaralama suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda CMK"nın 223/4-d maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair, ... Sulh Ceza Mahkemesince verilen 05/05/2011 gün ve 2010/458 esas, 2011/144 karar sayılı hükmün O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine,
Dairemizin 16/04/2014 gün ve 2012/37945 esas, 2014/12045 karar sayılı kararıyla;
"3-O Yer Cumhuriyet Savcısının sanık ... hakkında, mağdur ..."a yönelttiği yaralama suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşıldığından O Yer Cumhuriyet Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA" karar verilmiştir.
I-İTİRAZ NEDENLERİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04/06/2014 gün ve 2011/364873 sayılı yazısı ile;
“CMK.nun 223/4 maddesi;
(4) İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen;
a) Etkin pişmanlık,
b) Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı,
c) Karşılıklı hakaret,
d) İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı,
Dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir." hükmünü içermektedir. Bu hallerden etkin pişmanlığa dair hükümlerin bu başlık altında (TCK 93, 110, 168. maddeleri gibi), şahsi cezasızlık sebeplerinin bu başlık altına (TCK 167, 273. maddeleri gibi) karşılıklı hakaretin de aynı başlık altında (TCK 129. maddesi) düzenlendiği, ancak işlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığına dair ne Türk Ceza Kanunu Genel Hükümleri düzenleyen 1. Kitapta, ne de Özel Hükümleri düzenleyen 2. Kitapta bu başlık altında düzenleme yapılmadığı, buna ilişkin tek örneğin TCK.nun 145. maddesine yer alan "malın değerinin azlığı"na ilişkin düzenleme olduğunun öğretide yapılan kabul gördüğü anlaşılmaktadır.
Bir lisede müdür olan sanığın olay günü mağdurun giydiği montun okula uygun olmadığından bahisle mağdurdan çöpe atmasını istediği, mağdurun karşı çıkması üzerine de montu mağdurun üzerinden alarak kendisinin çöpe attığı ve mağduru hem elindeki ağaç sopa ile başına vurmak, hem de kulağını çekmek suretiyle cezalandırdığı özellikle soruşturma aşamasında alınan ve tereddüde yer vermeyecek kadar açık beyanlardan anlaşılmaktadır. Bu eylemin suç olma özelliğinin devam ettiği yerel mahkemenin Yüksek Daire tarafından onanan kararına göre de şüphesizdir. Sorun, CMK.nun 2237/4-d maddesinde ifadesini bulan ve bu isimle başka hiçbir yerde düzenleme konusu yapılmayan fiilin haksızlık içeriğinin azlığı nedeniyle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilip verilemeyeceğidir. CMK.nun 223/4-d maddesinde maddesindeki düzenleme fiilin haksızlık içeriğinin azlığı nedeniyle hangi hükmün verilebileceğini göstermekte olup, bu kurumun içeriğine ve hangi hallerde uygulanabilir olduğuna dair bir hüküm içermemektedir. O halde fiilin haksızlık içeriğinin ne olduğu ve hangi hallerde uygulanabilir olduğuna dair yasal bir düzenlemeye ihtiyaç duyulacaktır. Türk Ceza Kanunu"nun tüm ceza hükmü içeren yasalara da şamil olan Genel Hükümleri düzenleyen 1. Kitabında fiilin haksızlık içeriğinin azlığına dair bir düzenleme olmaması karşısında CMK.nun 223/4 maddesinde yer alan diğer hallerde olduğu gibi Türk Ceza Kanunu"nun Özel hükümleri düzenleyen 2. Kitabında fiilin haksızlık içeriğinin azlığının uygulanabileceği suç tiplerinin hangileri olduğuna ilişkin ve her suç tipi yönünden ayrı ayrı düzenlemeye ihtiyaç duyulacağı açıktır.
Yukarıda izah edildiği üzere bu başlık altında açıkça bir düzenleme olmaması karşısında doktrinde bu hale örnek olarak verilebilen tek düzenleme hırsızlık suçlarına dair malın değerinin azlığı hakkındaki TCK.nun 145.maddesidir. Bunun dışında CMK.nun 223/4 maddesindeki düzenleme, düzenleniş gayesi dışında bir genel hüküm olarak kabul edilir ve tüm suç tipleri yönünden uygulanabilir kabul edilirse uygulamada keyfiliğe yol açacağı da açıktır. Kasten yaralama suçlarına münhasıran TCK.nun 145. maddesinde düzenlemeye benzer bir düzenleme ile fiilin haksızlık içeriğinin azlığına ilişkin bir düzenleme yapılmamış olmakla, sanık hakkında, eyleminin haksızlık içeriğinin azlığına dayanarak ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi mümkün görülmediğinden anılan onama kararına itiraz etmek gerekmiştir.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Sanık ... hakkındaki ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 05/05/2011 gün ve 2010/458 esas, 2011/144 karar sayılı "ceza verilmesine yer olmadığına" dair hükmüne ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 16/04/2014 gün ve 2012/37945 Esas, 2014/12045 Karar sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASI, sanık hakkındaki hükmün BOZULMASI,
İtiraz yerinde görülmezse itiraz hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na TEVDİİ, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
II- İTİRAZIN KAPSAMI
İtiraz, yaralama suçundan, sanık ... hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın onanmasına dair, Dairemizin 16/04/2014 tarihli kararına ilişkin olup, temyiz isteğinin reddine ve karar vermeye yer olmadığına dair kararlar inceleme dışı bırakılmıştır.
III- KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Dairemizce verilen 16.04.2014 tarih ve 2012/37945 esas, 2014/12045 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
... Sulh Ceza Mahkemesince verilen 05.05.2011 tarih ve 2010/458 esas, 2011/144 karar sayılı hükmün sanık ... hakkındaki yaralama suçu yönünden yeniden incelenmesi sonucu:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
CMK"nın 223/4-d madde ve fıkrasında yer alan "fiilin haksızlık içeriğinin azlığı" nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilebilmesi için, eylemin suç olarak düzenlendiği Kanun normunda bu konuda açık bir hükmün bulunması, suç ve cezanın kanuniliği ilkesinin sonucu olarak zorunludur. Başka bir anlatımla fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, her suç için uygulanabilecek genel bir hüküm niteliğinde olmayıp, sadece kanunda öngörülen hallerde uygulama imkanı bulunan bir hükümdür.
Somut olayda, okul müdürü olan sanık ..."ın öğrencisi mağdur ..."a yönelik darp eyleminin, yaralama suçunu oluşturduğu, bu suç bakımından "fiilin haksızlık içeriğinin azlığına" dayalı ceza vermekten vazgeçilmesine dair kanuni bir hüküm bulunmadığı, ancak sanığı suç işlemeye sevk eden fiilin, TCK"nın 29. maddesinde yer alan genel hüküm niteliğindeki haksız tahrik ya da aynı Kanunun 25. maddesinde düzenlenen meşru savunma hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir haksız eylem niteliğinde değerlendirilebileceği gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçe ile yaralama suçlarında uygulama imkanı bulunmayan CMK"nın 223/4-d madde ve fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.