Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/144
Karar No: 2012/4855
Karar Tarihi: 28.05.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/144 Esas 2012/4855 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı adına tescilli olan taşınmazlar ve araç için katkı payı alacağı davası açan davacı vekili, 3.500 TL değer artış payı ve 139.000 TL katılma alacağının davalıdan alınmasını istemiştir. Ancak Mahkeme, tarafların boşanması sırasında imzalamış oldukları protokolde tarafların birbirlerinden hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını beyan ettiğini gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Yargıtay ise kararı bozmuş ve davacıya delillerini bildirmek üzere süre tanınması ve delillerin değerlendirilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TMK.nun 225/son
- 4722 s.K. md. 10/1
- 4721 s.K. TMK md. 202/1
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)'nun 174. ve 175.maddeleri.
8. Hukuk Dairesi         2012/144 E.  ,  2012/4855 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair ... 5. Aile Mahkemesinden verilen 05.07.2011 gün ve 411/942 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen ve davalı adına tescil edilen ... 7728 ada 8 parseldeki 4 nolu dairenin edinilmesinde vekil edeninin katkısı olduğunu, yine Yenimahalle 99 ada 1 parseldeki daire ile 06 BV 2855 plakalı araç üzerinde de müvekkilinin yasadan kaynaklanan yarı oranda hakkı bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.500 TL değer artış payı ile 139.000 TL katılma alacağının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın yersiz olduğunu, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma sırasında 16.11.2009 tarihli protokolde yanların karşılıklı her türlü alacaklarından vazgeçtiklerini, protokolün mahkeme tarafından onaylandığını, beyanların hakim huzurunda tutanağa geçirilerek imzalandığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların ... 10.Aile Mahkemesinde anlaşmalı olarak boşandıkları, davacının boşanma davasında gerek protokole yansıyan ve gerekse duruşma sırasında hakim huzurunda tutanaklara geçen beyanında karşı taraftan hiçbir hak ve alacağının kalmadığını beyan ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan kanıtlar, tüm dosya kapsamından; taraflar, 18.07.1980 tarihinde evlenmiştir. 17.08.2009 tarihinde açılan dava sonucu boşanmalarına karar verilmiştir. Hüküm 25.03.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Evliliğin boşanmayla sona erdirilmesine karar verilmesi halinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK.nun 225/son). Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.)
    Dava konusu, ... İli, Yenimahalle İlçesi, 99 ada 1 nolu parselde bulunan 19. Bloktaki (A) nolu bağımsız mesken 23.03.2009 tarihinde ferdileşme yoluyla, ... İli,... İlçesi, 7728 ada 8 nolu parseldeki 1.kat 4 nolu mesken 26.12.1996 tarihinde, 06 BV 2855 plakalı araç ise 29.04.2009 günü satın alma yoluyla davalı adına tescil edilmişlerdir. Ancak dava konusu 4 numaralı mesken 04.08.2005 tarihinde davalı tarafından dava dışı Hacı ...’e tapuda satılmıştır.
    Taraflar arasında görülen ... 10.Aile Mahkemesinin 2009/1104 Esas - 2010/35 Karar sayılı boşanma dosyasında taraflarca düzenlenen ve imzaları ile tasdikli 16.11.2009 tarihli protokolde, “evliliğimiz süresince edindiğimiz ve hali hazırda bulunan her türlü maddi (parasal) şahsi eşyalarımızı karşılıklı olarak aldık ve bu konuda birbirimizden alacağımız bulunmamaktadır. Boşanma sebebiyle birbirimizden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuyoruz.” yazılıdır. Aynı dosyanın 19.01.2010 tarihli yargılama oturumunda her iki taraf birlikte “ibraz edilen protokol altındaki imza bana aittir, hiçbir baskı altında kalmadan düzenlenmiştir, davalının tedbir nafakası da dahil nafaka, maddi ve manevi tazminat ve yargılama gideri talebim yoktur, ev eşyalarını aramızda paylaştık, birbirimizden hiçbir hak ve alacağımız kalmamıştır” şeklinde benzer beyanlarda bulunmuşlar, beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir. Mahkeme tarafından bu protokol ve tarafların beyanları göz önünde bulundurularak 19.01.2010 tarihinde, davanın kabulü "...ve 16.11.2009 tarihli protokolün tasdikine..." karar verilmiştir. Temyiz edilmeksizin 25.03.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Boşanma dosyasında az yukarıda yazılı protokol ve beyanlar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.05.2009 gün 2009/2-158 Esas - 2009/217 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi boşanmanın mali sonuçları üzerindeki 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174.maddesinde düzenlenen boşanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat, 175.maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakası, şahsi eşyalarla ilgili anlaşmaya, kısaca boşanmanın ferilerine ilişkin olup, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma ve değer artış payı alacağına konu yukarıda özgülenen taşınmazlar ve araç bu beyanlar içinde değildir. Başka bir anlatımla, somut olayda boşanma dosyası içeriğindeki protokol ve beyanlarla tarafların aralarındaki mal rejimini tasfiye ettikleri kabul edilemez.
    Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş; taraflara delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınması, bildirildiği takdirde iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre davanın esası bakımından bir karar verilmesidir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi