Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/41566
Karar No: 2014/36693
Karar Tarihi: 18.12.2014

Hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2013/41566 Esas 2014/36693 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2013/41566 E.  ,  2014/36693 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2012/118780
    MAHKEMESİ : Silivri(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 12/01/2012
    NUMARASI : 2010/179 (E) ve 2012/25 (K)
    SUÇ : Hakaret

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-) TCK’nın 128. maddesinde düzenlenen ve Anayasanın 36. maddesiyle de güvence altına alınan iddia ve savunma dokunulmazlığı; şahısların yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde, serbestçe ve hiçbir endişenin etkisi altında kalmaksızın haklarını özgürce iddia edebilmeleri veya kendilerini savunabilmeleri imkanının sağlanmasını ifade eder. Eğer böyle bir hak olmazsa, iddia ve savunma serbestçe yapılamayacak ve söylenmesi gereken, cezai yaptırıma maruz kalma korkusuyla ifade edilemeyeceğinden, yapılan yargılama sonucunda hedeflenen, “gerçeğe ulaşma” ve “adaletin gerçekleşmesi” de söz konusu olamayacaktır.
    Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere; İddia ve savunma hakkının kullanılması bağlamında, kişiler açısından somut isnat ifade eder nitelikte maddi vakıaların ortaya konulması ya da kişilerle ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunulması mümkündür. Bu somut isnatlar veya olumsuz değerlendirmeler, iddia ve savunma hakkının kullanılmasıyla ilişkilendirilememesi durumunda, hakaret ve hatta iftira suçu oluşturur.
    İddia ve savunma kapsamında, kişilerle ilgili olarak bulunulan somut isnatların gerçek olması ve yapılan olumsuz değerlendirmelerin somut vakıalara dayanması gerekir. Keza, bulunulan somut isnatların veya yapılan olumsuz değerlendirmelerin uyuşmazlıkla ilişkili olması lazımdır ancak, uyuşmazlığın çözümü açısından faydalı olması aranmamalıdır.
    Somut uyuşmazlıkla bağlantılı olmayan isnatlar gerçek olsa bile iddia ve savunma dokunulmazlığının varlığından bahsedilemez. Keza, somut vakıalara dayansa dahi uyuşmazlıkla alakası olmayan olumsuz değerlendirmeler açısından iddia ve savunma hakkının kullanılması söz konusu değildir.
    Dava konusu olayda; sanığın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/191 esas sayılı dosyasında, tutuklu olarak yargılandığı 24.11.2009 tarihli celsesinde savunmasını yaparken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili olarak görev yapan T.. Ç..’ya yönelik olarak söylediği “Bugünkü Başsavcı T.. Ç.., T.. G..’in gözaltından bırakılmasında pazarlığın içerisindedir. T. G..’in yakalandığı zaman DGM, o zamanki adıyla DGM’de çıkar amaçlı suç örgütleri yasasına muhalefetten T.. G.. hakkında tahkikat vardır.Teknik takip kararları oradan alınmıştır. Bugünkü Başsavcı T.. Ç.. onu görmezden gelmiştir.T.. G.. Amerika’ya kaçırılır. DGM Başsavcısı onun Fatih Sulh Ceza’dan tahliyesini sağlayacak önlemleri alır, kaçar. Daha garibi Tuncay Güney o davada tek başına yargılanmıyordu 4-5 sanık daha vardı” şeklindeki sözleri savunmanın bütünlüğü içinde ele alındığında, görülmekte olan davayla bağlantılı olup, aralarında nedensellik bağının bulunması;
    Sanığın, müşteki C.Savcıları N.. T.. ve M.A.. P.."e yönelik olarak söylediği "... savcıların cüretine bakın, ... dediler ki ... ... tahkikatla biz sınırlı değiliz ... bu bakımdan .... savcılığın tasarrufuna mani olunuz. Savcılık..... iddianameye karşı diyeceklerimizi söyledikten sonra hakkımızda birtakım deliller serdedecek, tevsii tahkikat safhası bitecek, mütalasını verecek savcılık biz savunmamızı yapacağız, savcılık delil toplamaya devam edecek ve bu küstahca ifadelerle ve ceza yargılamasının amacı gerçeği bulmaktır. Mazeretinin arkasına saklanarak" biçimindeki ifadelerinde yer alan ve C. Savcılarına yöneldiği anlaşılan "küstahca ifadelerle ve ceza yargılamasının amacı gerçeği bulmaktır mazeretinin arkasına saklanarak" cümlesindeki "küstah" ibaresinin Türk Dil Kurumu sözlüğünde "sıra, saygı tanımadan davranan kimse" anlamına geldiğinin belirtilmesi de gözetilerek, sanığın savunma yaptıktan sonra, iddia makamının delil ileri sürmesi işlemine ilişkin eleştiri ve savunma amaçlı söylendiği anlaşıldığından, eylemlerin bütünüyle TCK’nın 128. maddesi kapsamında açıklanan iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı düşünülmeden mahkumiyet kararı verilmesi,
    2-)Kabule göre ise;
    a-)Sanık hakkındaki temel cezaların, TCK’nın 3. maddesinde düzenlenen “işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki “orantılılık” ilkesine uymadan, alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
    b-)Sanığın, aynı celsede yaptığı savunma sırasında, tek bir fiille duruşma C. Savcıları olan N.. T.. ve M.. P.. ile Başsavcı vekili T.. Ç..’ya yönelik sözlerinden dolayı, TCK’nın 125/3-4, 43/2. maddelerinin uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, iki ayrı hakaret suçundan dolayı ceza tayin edilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık E.. O.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi