17. Ceza Dairesi 2020/2627 E. , 2020/4057 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığın ihlali ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süreleri ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü;
I- Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Doğrudan tayin edilen adli para cezalarının miktarları itibarıyla hükümlerin verildiği tarihte yürürlükte bulunan ve 14/04/2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup, temyizleri olanaklı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II- Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuklara atılı hırsızlık suçlarının saat 02.00 sıralarında işlendiği gözetildiğinde suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 143. maddesi uyarınca daha yüksek oranda arttırım uygulanması gerekirken 1/12 oranında arttırım uygulanması sonucu suça sürüklenen çocuklar hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından, 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ..."in 18 yaşını doldurmamış olmasına karşın 1., 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. celselerin kapalı yerine açık yapılması, hükmün dahi açık oturumda tefhim
edilmesi, tekrarlanması ve giderilmesi olanağı bulunmadığından, suça sürüklenen çocuklar haklarında yaş küçüklüğü nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 31/3 maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim uygulanmasına rağmen uygulama maddesinin aynı Kanun"un 31/2 maddesi olarak belirtilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması ve suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin gerekçeli karar başlığında vekil olarak belirtilmeleri, mahallinde düzeltilebilir hatalar olduğundan, 5271 sayılı CMK"nın 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca suçların işlendiği zaman dilimi ile aynı fıkranın (d) bendi uyarınca suça sürüklenen çocuk ..."un tutuklu kaldığı tarihin ve sürenin gerekçeli karar başlığında yazılmaları gerekirken yazılmamaları, mahallinde giderilebilir eksiklikler olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı CMK"nın 324. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında yargılama giderlerinin neleri kapsayacağının, kimin tarafından belirleneceğinin, kime ve nasıl yükletileceğinin düzenlendiği, buna göre iştirak halinde her bir suça sürüklenen çocuğun sebebiyet verdiği yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise paylarına düşen oranın belirlenerek karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin suça sürüklenen çocuklardan eşit oranda alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 326/2 maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz talepleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 6 sayılı hüküm fıkrasından "Yargılama sırasında suçüstü ödeneğinden yapıldığı anlaşılan 8 adet tebligat gideri 72 TL ile bilirkişi gideri 14,77 TL toplamı 86,77 TL"nin sanıklar ..., ... ve ..."dan eşit olarak tahsiline" cümlesinin çıkarılarak yerine "Zorunlu kamu giderleri hariç olmak üzere, her bir suça sürüklenen çocuğun sebebiyet verdiği yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmaları suretiyle yargılama giderlerinin suça sürüklenen çocuklardan TAHSİLİNE" cümlesinin eklenmesi suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/04/2018 tarih 2014/851 Esas - 2018/144 Karar sayılı kararında, aynı yargı çevresindeki Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/11/2018 tarih 2018/339 Esas - 2018/536 Karar sayılı kararında farklı yargı çevresindeki Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmalardan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın hükmün açıklandığı son duruşmada hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğunun belirtildiği, UYAP"ta yer alan bilgilere göre hükmün açıklandığı duruşmanın yapıldığı 27/05/2015 tarihinde başka bir suçtan dolayı İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi bulunmayan suça sürüklenen çocuğun, duruşmaya getirilmesi ya da SEGBİS aracılığıyla bağlanılması suretiyle duruşmaya katılımının sağlanması gerekirken yokluğunda mahkumiyetine karar verilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,16/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.