17. Hukuk Dairesi 2016/1503 E. , 2016/9350 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVACILAR : 1-...
2-...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıya zorunlu trafik sigortalı aracı kullanan müvekkillerinin oğlunun tek taraflı trafik kazası sonucu kusuru olmadan vefat ettiğini, desteğin ölmeden önce ...’de yönetici olarak çalıştığını, aylık kazancının 5.000 TL olduğunu, davacıların kaldığı evin tüm bakım ve giderlerinin destek tarafından karşılandığını, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 50.000"er TL olmak üzere toplam 100.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle taleplerini davacı anne için 68.530,00 TL, davacı baba için 80.553,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında ve bedeni zararlarda kişi başına azami 250.000 TL ile sınırlı sorumlu olduğunu, desteğin bilinen geliri yoksa gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacıların desteği kazaya kendi kusuru ile sebebiyet verdiğinden davacıların tazminat isteme hakkı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava ve ıslah dilekçesine göre davanın kabulüne; 68.530,00 TL"nin davalıdan alınarak davacılardan ..."na, 80.553,00 TL"nin de davalıdan alınarak davacılardan ..."na verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
...
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukuki anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda davacılar desteğin gelirine ilişkin olarak... tarafından düzenlenmiş 15/10/2014 tarihli belgeyi sunmuştur. Belgeye göre desteğin son olarak primler ve ek ödemeler ile birlikte aylık toplam 4.200 TL gelir elde ettiği belirtilmiştir. Belge ekindeki ...hizmet döküm belgesine göre ise desteğin 2013 yılı 9. aydaki aylık geliri 1.021,50 TL (dönemin brüt yasal asgari ücreti) görünmektedir. Davalı taraf özel şirketten alınan belgeye itibar edilemeyeceğini, ücretin fazla olduğunu savunmuştur. Mahkemece desteğin aylık geliri 4.200 TL esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece...’nin ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılması için 6100 Sayılı HMK’nın 221. maddesi gereği işlem yapılıp desteğe aylık 1.021,50 TL dışında prim ve ek ödeme yapılıp yapılmadığı ve desteğin aylık geliri tespit edilerek hesaplama yapılması için bilirkişiden ek rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
..
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ... şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak
...
davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.