Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7474
Karar No: 2012/4984
Karar Tarihi: 29.05.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7474 Esas 2012/4984 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, evlilikleri boyunca davalı eş adına kayıtlı traktör ve taşınmazların edinilmesine katkıda bulunduğunu iddia ederek katkı payı alacağı davası açtı. Davalı ise herhangi bir katkısı olmadığını savundu. Mahkeme, daha önceki bir karar gereği davayı reddetti. Ancak Yargıtay, önceki kararın kesin hüküm olmadığını belirterek dosyayı tekrar incelemeye aldı. Gerçekleştirilen inceleme sonucunda, davacının iddialarının doğru olabileceği ve daha önceki kararın kesin hüküm olmadığı belirlendi. Bu nedenle mahkeme, yeniden işin esasına girerek tarafların delillerini toplayıp karar vermek zorunda olduğunu belirtti. Kararda, evliliklerinin belirli bir tarihine kadar mal ayrılığı rejiminin, sonrasında ise yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulandığı belirtilirken, mahkemenin daha önceki bir karar nedeniyle hatalı bir şekilde davanın reddine karar verdiği ifade edildi.
Kanun Maddeleri: TMK.nun 225/2.m., TMK.nun 170.m., TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m., HMK.nun 310 ve 311. maddeleri, HMK.nun 303. (HUMK.nun 237.) maddesi, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri.
8. Hukuk Dairesi         2011/7474 E.  ,  2012/4984 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 21.09.2010 gün ve 26/900 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, evlilik içinde alınan ve davalı eş adına kayıtlı bulunan traktör ve taşınmazların edinilmesine vekil edeninin katkıda bulunduğunu, davacı vekil edeninin mal ortaklığından doğan katkı paylarının, edinilmiş mallara katkı oranının tespit edilerek, fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik 50.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu edilen malların edinildiği tarihe göre varsa bir alacak; zamanaşımına uğradığını, davacının herhangi bir katkısının bulunmadığını açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, ....Aile Mahkemesinin 2010/78-298 Esas ve Karar sayılı dosya ile kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar 16.08.1984 tarihinde evlenmiş, 31.10.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 30.10.2009 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Eşler arasında evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), sözleşmeye başka bir mal rejimi seçilmediğinden bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).
    Dava dosyası ekinde bulunan,... 1.Aile Mahkemesinin 11.03.2010 tarihi 2010/78-298 Esas ve Karar sayılı dosyası incelendiğinde; davacı ... , davalı ... aleyhine 21.01.2010 tarihinde harç yatırarak aynı traktör ve taşınmaz mallar hakkında fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere vekil edeninin katkı payı olarak 10000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiş ve yargılamanın 11.03.2010 tarihli oturumunda davadan feragata yetkisi bulunan davacı vekillerinden Avukat Mukaddes Topal imzaladığı beyanında "biz daha evvel Adana 3. Aile Mahkemesine aynı konuda dava açmıştık, müvekkilimin önceki avukatı bizim açtığımız davadan habersiz aynı konuda bu davayı açmış, bu nedenle davadan feragat ediyoruz." yönünde beyanda bulunması üzerine, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar temyiz edilmeden 12.05.2010 tarihinde kesinleşmiştir.
    HMK.nun 310 ve 311. maddelerine göre feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur, hüküm, kesinleşinceye kadar her zaman yapılır ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Diğer yönden, 6100 sayılı HMK.nun 303. (HUMK.nun 237.) maddesinde düzenlenen kesin hüküm olumsuz dava koşulu olup; davanın dinlenilmesini önleyen, kamu düzenine ilişkin bir kuraldır. Aynı taraflar arasında, aynı yerle ilgili olarak ve aynı dava sebebine dayanarak daha önce dava açılmış bir davada verilen hüküm kesinleşmişse; önceki hüküm yeni açılan dava bakımından kesin hüküm teşkil eder.
    Hal böyle olunca; eldeki temyize konu dava, davacı ... Coşkun vekili tarafından 08.01.2010 tarihinde açılmış olup, kesin hüküm konusu olan ve yukarıda ayrıntıları belirtilen Adana 1.Aile Mahkemesinin 11.03.2010 tarihi 2010/78-298 Esas ve Karar sayılı davası, eldeki davadan 13 gün sonra 21.01.2010 tarihinde açıldığından daha önce açılıp kesinleşen bir davadan söz edilemeyeceği gibi yukarıda açıklandığı üzere davacı vekilinin yargılama tutanağına yazılan imzalı beyanı; davanın, hakkın özünden ve talep sonucundan vazgeçme değil, yanlışlıkla açılan 2. davanın takibinden vazgeçmedir.
    Öyle ise mahkemece; işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
    Davacı ... Coşkun vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi