
Esas No: 2020/1064
Karar No: 2020/4061
Karar Tarihi: 16.03.2020
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/1064 Esas 2020/4061 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Bozma ilamında belirtilmesine rağmen; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin yazılması gerekirken yazılmaması, mahallinde giderilebilir eksiklik olduğundan, kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçen mağdur ..."ın gerekçeli karar başlığında şikayetçi olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir hata olduğundan, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakka konu olan cezanın 10 ay hapis cezası olduğu ve infazın bu miktar üzerinden yapılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- Bozma ilamında belirtilmesine rağmen, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 101/3. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında tutuklu sanığa atanan zorunlu müdafi ile bozma öncesi sanığın talebi olmamasına rağmen tutuklu olmasından dolayı kovuşturma aşamasında mahkemece atanan müdafie ödenen ücretlerin sanıktan tahsil edilemeyeceğinin göz ardı edilmesi,
3- Önceki hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edildiğinden, lehe bozma sonrası sanığa talebi üzerine atanan müdafie ödenen ücretin sanığa yükletilemeyeceğinin göz ardı edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “CMUK"un 326/son maddesine göre kararı temyiz eden kişinin sanık olduğu göz önüne alınarak sonuç olarak sanığın daha önce verilen karar kazanılmış hak kabul edilerek 10 AY HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILMASINA” cümlesinin
çıkarılarak yerine “1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan 4 yıl 2 ay hapis cezasının 10 ay hapis cezası üzerinden infazına” cümlesinin eklenmesi, "Bozmadan önce yapılan 358 TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline" cümlesinin çıkarılarak yerine "Bozma öncesi hüküm tarihine kadar yapılan yargılama gideri toplamı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutar olan 20,00 TL"den az olduğundan yargılama giderinin Devlet Hazinesi üzerinde BIRAKILMASINA" cümlesinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından "Sanık zorunlu olmadığı halde barodan avukat isteyerek hukuki yardım talebinde bulunduğundan ve mahkum olması nedeniyle 593 TL müdafii ücretinin karar kesinleştiğinde sanıktan tahsil edilerek hazineye irat kaydına" cümlesinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.