Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3276
Karar No: 2021/2714
Karar Tarihi: 15.03.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3276 Esas 2021/2714 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, banka ile davalılar arasındaki 13/06/2011 tarihli kredi sözleşmesinin iptali ile İzmir 27. İcra Müdürlüğü tarafından başlatılan muvazaalı icra takibinin iptalini istemiştir. Mahkeme, davacı ile davalı borçlu arasında sözleşme düzenlenerek davacının alacaklarının tahsili ayrı bir takvime bağlandığından dava konusuz kalmış olup karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Temyize gidilen davada, dava şartı olan alacaklı borçlu aciz belgesinin sunulmadığı gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak ise, tasarrufun iptali davasına ilişkin İcra ve İflas Kanunu'nun 277, 278, 279 ve 280. maddeleri belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2020/3276 E.  ,  2021/2714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; müvekkili banka ile davalılardan ... arasında 13/06/2011 tarihinde kredi sözleşmesi imzalandığını, borçlu ..."a kullandırılan kredinin geri ödemesinin en son 07/02/2013 tarihinde yapıldığını, bu ödemeden sonra bankaya hiç bir ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine 27/06/2013 tarihinde İzmir 23. İcra Müdürlüğü"nün 2013/7652 sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, daha sonra yapılan sorgulamalarda davalılardan borçlu ..."ın ... Genel Hizmetler Tic. A.Ş"ne bağlı şoför olarak çalıştığının tespit edildiğini, ilgili kuruma maaş haczinin yazıldığını, yazılan maaş haczine istinaden ... A.Ş. Mali İşler Müdürlüğü"nden gelen yazı cevabına göre davalılardan ..."ın borçlu olduğu ilk sırada İzmir 27. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1375 sayılı dosyasının mevcut olduğunu, 93.102,85 TL borç bakiyesinin bulunduğunu, davalının maaşının yarısının kesileceğinin belirtildiğini, bunun üzerine İzmir 27. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1375 sayılı dosyasının incelenmesinde borçlunun maaşı üzerinde bulunan hacizlerin 43.650,00 TL ve 38.500,00 TL"lik 2 adet senetten kaynaklandığının ve her iki senedin de alacaklısının davalılardan ... olduğunun öğrenildiğini, davalı ..."in ev hanımı olduğunu, yaşanılan bu durumların hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirterek davanın kabulü ile İzmir 27. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1375 sayılı dosyası ile başlatılmış muvazaalı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili; müvekkillerinden ..."ın çalışmış olduğu işine ek olarak para kazanma amacı ile diğer davalı ..."den 01/02/2011 tarihinde 82.150,00 TL"lik nakit para aldığını, bu paraları çalıştırıp ödemek üzere 15/10/2011 vade tarihli 43.650,00 TL ve 15/08/2012 vade tarihli 38.500,00 TL"lik iki adet senet verdiğini, senetlerin uzunca bir süre ödenmemesi sebebi ile icra takibine başlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacı ile davalı borçlu aralarında sözleşme düzenleyerek davacının alacaklarının tahsili ayrı bir takvime bağlandığından dava konusuz kalmış olup karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın iptali istenen tasarruftan itibaren beş yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup
    bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır.
    Somut olayda, dava dayanağı takip dosyasında İİK"nun 105.maddesinde belirtildiği şekilde borçlu ...’ın adresinde yapılmış bir haciz bulunmadığı gibi İİK"nun 143.maddesinde belirtilen aciz belgesi de sunulmamıştır. Bu durumda, davalı borçlunun aciz hali ispatlanmamış olduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 15/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi