Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/317
Karar No: 2012/5453
Karar Tarihi: 07.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/317 Esas 2012/5453 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, boşanma davası sonrasında kendisine verilmesi gereken mülkün tapu kaydının yapılmaması nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmıştır. Ancak mahkeme, boşanma davası dosyasına sunulan protokolün hükümde onaylanmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, protokolün mahkemece onaylansa da olmasa da, davalının ikrarı olduğu için bağlayıcı nitelikte olduğunu belirterek, davayı kabul etmiştir. Bu karar, TMK'nun 225/1, 179, 227/1, 231, 236/1, ve 239/1 maddelerine dayandırılmaktadır.
8. Hukuk Dairesi         2012/317 E.  ,  2012/5453 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ..."a velayeten ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Üsküdar 1. Aile Mahkemesinden verilen 08.09.2011 gün ve 200/449 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, Simay Karahan’a velayeten ... vekili, boşanma dava dosyasına sunulan 08.02.1995 tarihli protokol gereğince dava konusu 340 ada 4 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün mülkiyetinin davacıya verilmesinin gerektiği, aradan geçen uzun zamana rağmen protokol gereğinin yerine getirilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, boşanma dava dosyasına sunulan protokolün hükümde onanmadığı gerekçesiyle davanın reddine Karar verilmiştir. Hükmün esası davacı vekili, avukatlık ücretine ilişkin bölümü ise davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    ... ile davalı ... 21.12.1985 tarihinde evlenmişler, 10.02.1995 tarihinde açılan davanın kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 22.03.1995 tarihinde boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK.nun 225/1. m.). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK.nun 179. m.). Evlilik birliğinin devam ettiği tarih itibariyle davalı ... ile boşandığı eşi ... arasında 743 sayılı TKM.nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi geçerlidir. Davacı..., adı geçenlerin müşterek çocuklarıdır.
    Mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin birbirlerinin mal varlıkları üzerinde, karşılıklı katılma, değer artış payı ya da katkı payı alacak hakları vardır. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer eşin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi söz konusu olamaz. Alacaklı eşe tanınan hak, ayni bir hak olmayıp, şahsi bir alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK.nun 227/1, 231, 236/1.m.). Ancak, borçlu eş isterse borcunu ayın olarak ödeme hakkına sahiptir (TMK. 239/1). Başka bir anlatımla, borcun ayın olarak ödeme hakkı, borçlu eşe tanınmıştır.
    Somut olayda, davalı ile boşandığı eşi ... Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan 1995/136 E. 1995/22 K. sayılı boşanma dava dosyasına sundukları 08.02.1995 tarihli protokolün 1. maddesinde aynen “İhsaniye... Sokak Palmiye Apt. No:4’deki mülkiyeti davalı ... ...’a ait daireyi 07.12.1994 doğumlu kızım...’a vermekteyim. Annesi ve velisi velayet hakkı sahibi olarak ... (Hiçkin) bunu kızı adına idare edecek ve Simay’la birlikte oturacak…. Yani mülkiyet hakkı kızımız ...’a ait olmak kaydı ile anne tarafından kullanılacaktır…” açıklamasına yer verilmiştir. Protokol içeriği boşanma davasının taraflarınca 17.02.1995 tarihli yargılama oturumunda imzalı beyanlarıyla kabul edilmiş, mahkemece de, aynı tarihli kısa kararda onaylanmıştır. Her ne kadar, gerekçeli kararda protokol onaylanmamışsa da asıl olan kısa karardır. Söz konusu protokol ile davalının, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan borcunu ayın olarak ödemeyi seçtiğinin kabulü gerekir. Uyuşmazlık, boşanma dosyasına sunulan ve boşanma kararının eki haline (mahkemece onaylanmakla) gelen protokolden kaynaklanmakta olup, mülkiyet hakkına ilişkindir. Bu durum karşısında, olayın gelişimi ve özelliği gözetildiğinde mülkiyet konusunda karar vermeyi engelleyen bir kanun hükmü de bulunmamaktadır. Temyize konu eldeki dosyada olmayıp, bir başka dava dosyasında (boşanma dava dosyasında) dahi olsa, davalının ikrarı mahkeme içi ikrar sayılıp kesin delil teşkil eder ve kendisi için bağlayıcı niteliktedir (Yargıtay HGK.nun 2010/2-96 E. 2010/106 K.) ((Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı baskı, ... 2001, C:2, s:2045). Eldeki davada davalı, iradeyi sakatlayan sebeplerle söz konusu protokolün iptalini de ileri sürüp kanıtlamadığından mahkemece, protokol doğrultusunda davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
    Tüm bu açıklamalar nedeniyle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin avukatlık ücretine ilişkin temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına HUMK.nun 388/4 (HMK 297/ç) ve HUMK.nun 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunabilineceğine ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde davacı ve davalıya ayrı ayrı iadesine, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi