17. Hukuk Dairesi 2014/12668 E. , 2016/9896 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu minibüste yolcu olan müvekkilinin minibüsten inerken düşmesi sebebi ile yaralandığını, iş gücü kaybı oluştuğunu, iyileşme sürecinde bakıcı tutulduğunu açıklayıp 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre 685,91 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, cismani zarardan kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davacı vekilinin temyiz istemi yönünden yapılan incelemede;
Mahkeme hükmü davacı vekiline 04.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesi ise 16.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı vekilince temyiz dilekçesi, 15 günlük ve katılma yolu ile temyiz istemlerinde 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 11.06.2014 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davalı ... vekilinin davacı lehine hükmolunan maddi tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesi gereğince 01.01.2014 tarihinden sonra verilen kararlarda temyiz kesinlik sınırı 1.890,00 TL"ye çıkarılmıştır.
Davanın maddi tazminat yönünden kabul edilen kısmı 683,91 TL olup, temyize konu karar anılan tarihten sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin, mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ... vekilinin davacı lehine hükmolunan manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
3-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusuru durumları ve davacıdaki meydana gelen yaralanmanın niteliği de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 2 nolu bentte davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."ya geri verilmesine 03/11/2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi gereğince uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nun 427.maddesi gereğince temyiz kesinlik sınırı değerlendirmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamının gözönüne alınması gerektiği görüşünde olduğumdan ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle temyiz isteminin reddedilmesine ilişkin (1) nolu çoğunluk görüşüne katılmıyorum.