Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/70
Karar No: 2012/5509
Karar Tarihi: 07.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/70 Esas 2012/5509 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, babasından intikal etmiş ve eskiden beri zilyetliğinde bulunan bir taşınmazın kadastro çalışmalarında davalının adına tescil edildiğini ve bunun haksız olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptali ve kendisi adına tescil edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalının tapu kaydına güvenerek hak iktisap ettiğini ve kötü niyetinin ispatlanamadığını belirterek davayı reddetmiştir. Davacı bunun üzerine temyiz başvurusunda bulunmuştur. Ancak, kanunlara göre elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığı için davacının dava açma yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemenin ret kararı doğrudur ve temyiz itirazları reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak; TMK.nun 701. maddesi, 702. maddesi ve 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri gösterilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2012/70 E.  ,  2012/5509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.07.2011 gün ve 300/559 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacıya babasından intikal eden ve eskiden beri zilyetliğinde bulunan tahminen 1500-2000 m2"lik taşınmazın kadastro çalışmalarında 108 ada 34 ve 35 parseller içinde Sebahattin Doğan adına tespit ve tapuya tescil edilmiş iken, Sebahattin Doğan tarafından davalı ..."na devredildiğini ve davalının taşınmazların kadastro öncesinde davacıya ait olduğunu bilebilecek durumda olduğunu açıklayarak, davalı üzerindeki tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili 16.03.2010 tarihli cevap dilekçesinde, dava hak düşürücü süre içinde açılmadığından ve davalı tapu kaydına güvenerek iyi niyetli olarak hak iktisap ettiğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, tapu kaydına güvenerek hak iktisap eden davalının kötü niyeti ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, muristen intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktırılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dava konusu taşınmazlar 25.11.1998 tarihinde senetsizden Sebahattin Doğan adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının 19.08.1999 tarihinde itirazsız olarak kesinleşmesi üzerine bu şahıs adına tapuya tescil edilmişken 19.10.2005 tarihinde satış sonucu davalı ... adına tescil edilmiştir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 539,37 m2"lik yer ile B harfi ile gösterilen 1.612,66 m2"lik yerin davacının babasından intikal ettiği ve kadastro tespitlerine kadar davacı ve diğer kardeşleri tarafından kullanıldığı saptanmıştır. Bu belirlemelere göre her iki taşınmazda miras bırakanın terekesine dahil olup
    elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. TMK.nun 701. maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı Kanunun 702. maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliği ile karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmakta tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin kendi payını ya da bir kısım mirasçıların paylarını satın aldığını ileri sürerek dava açması mümkün değildir. Başka bir anlatımla bir mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi bulunmamaktadır. Mirasçılar arasında terekedeki hak ve borçları kapsayan ortaklık söz konusudur, mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Bir mirasçının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetlik elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre murisin diğer mirasçıları adına da sürdürülmüş sayılır.
    Yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca, davacının terekeye dahil bir mal için üçüncü kişiye karşı tek başına dava açma sıfat ve yetkisi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekliyse de, ret kararı sonuç itibariyle doğru olduğundan davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, HUMK.nun 388/4./ HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi