Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/431
Karar No: 2021/72
Karar Tarihi: 19.01.2021

Danıştay 10. Daire 2016/431 Esas 2021/72 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/431
Karar No : 2021/72

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Samsun ili, Canik ilçesi, …Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazda, Samsun Şehir Geçisi Samsun Azot Ayrımı Ünye yolları km: 9 + 400 -29 +04 kesimine ilişkin olarak inşa edilen katlı transit yol yapımı nedeniyle değer kaybına bağlı olarak meydana geldiği ileri sürülen 1.000,00 TL (miktar arttırımı sonucu belirlenen 55.670,55 TL) maddi zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; değer kaybı miktarının tespit edilmesine ilişkin hususların teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle mahallinde gerçekleştirilen keşif ve bilirkişi incelenmesi neticesi düzenlenen bilirkişi raporuna göre; "Samsun ili, Canik ilçesi, … mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı 97,58 m2 yüzölçümlü arsa üzerinde, betonarme karkas yapı cinsinde inşa edilmiş (zemin + 4 normal kattan oluşan) taşınmazın, zemin katta brüt 98 m² 1 adet dükkan ile bina girişi, 1, 2, 3 ve 4. katlarda ise brüt 108 m² büyüklüğünde birer adet meskenden ibaret olduğu ayrıca projede yer almamasına rağmen çatı katının inşa edildiği, taşınmazın, ulaşım yönünden %2, etkin görünüm ve prestij, estetik ve görünüm yönünden %11, çevre emniyeti, doğal afetler, gürültü kirliliği açısından %2 olmak üzere toplamda %15 oranında değer kaybına uğradığı, keşif ve piyasa araştırması yapılan 2015 yılı Şubat ayı itibarı ile arsa değerinin 1.400,00 TL /m² olduğu, %15 oranında değer kaybı dikkate alındığında (1.400,00 x 0,15 = 210,00 TL/m²) değer kaybı üzerinden toplamda 20.491,80 TL arsa değer kaybının gerçekleştiği, arsa üzerinde bulunan ve ruhsatlı mimari projesine göre 530m² brüt alana sahip binanın değer kaybının ise 35.178,75 TL olarak hesaplandığı, dava konusu arsa ve üzerindeki (zemin + 4 normal kattan oluşan) binanın, keşif tarihi (Şubat 2015) itibariyle toplam değer kaybının; 20.491,80 TL+ 35.178,75 TL= 55.670,55 TL olduğu" sonuç ve kanaatine varıldığı, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, rapora yapılan itirazların rapordaki teknik ve bilimsel açıklamalar karşısında, yerinde görülmediği ve raporun hükme esas alınabilecek nitelikte değerlendirildiği, davalı idare tarafından Samsun ili, Canik İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın önünden geçmekte olan Samsun- Ordu karayolu üzerindeki viyadük çalışması nedeniyle davacının maliki olduğu arsa ve üzerindeki taşınmazda meydana gelen değer kaybına karşılık, toplam 55.670,55 TL tazminatın kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde, zararın keşif tarihi itibariyle hesap edildiği de gözetilerek keşif tarihi olan 27/02/2015 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların karşılaştırılması esnasında söz konusu taşınmazların özelliklerinin ayrı ayrı tespit edilerek, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre üstün veya eksik yönlerinin gerekçeleriyle birlikte tespit edilerek m² birim fiyatlarının belirlenmesi gerektiği, katlı yol yapımının ana yoldaki mevcut trafik yoğunluğunun azalması nedeniyle, gerek trafik güvenliğinin sağlanması gerekse gürültü kirliliğinin engellenmesi sayesinde taşınmazlarda değer artışına sebep olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak belirlenen taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın benzer ve farklı yönlerinin neler olduğu ayrıntılı olarak belirtilmeden m² birim fiyatları tespit edilerek dava konusu taşınmazların değer kaybının hesaplanmış ve taşınmaz için belirlenen değer kaybı oranlarının ayrıntılı olarak gerekçelendirilmemiş olması nedeniyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Dava konusu olayda, Samsun Şehir Geçişi ve Samsun Azot Ayr.-Ünye Yolları 9+400-29+040 kesiminin ikmal inşaatı kapsamında, Samsun-Ordu Devlet Karayolunun Canik Belediyesi sınırları içinden geçen Asarcık Köprülü Kavşağı ile Belediye Evleri arasında kalan kesiminde transit trafiğin güvenli ve kesintisiz akışını sağlamak ve yerel trafiğin ana yola katılımını düzenlemek amacı ile farklı seviyeli katlı yol imalat projesinin 2010 yılı Nisan ayında onaylandığı, bu proje kapsamında 04/01/2012 tarihinde katlı yolun imalat çalışmalarının başladığı ve 11/10/2013 tarihinde inşaat çalışmalarının tamamlanarak katlı yolun hizmete açıldığı, davacının köprülü kavşağın yapılması nedeniyle taşınmazında meydana geldiğini ileri sürdüğü değer kaybının ödenmesi istemiyle davalı idareye başvuru yaptığı ve söz konusu başvurunun reddedilmesi üzerine temyize konu davayı açtığı görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un görev ve yetkiler başlıklı 4. maddesinin (a) bendinde "Otoyol, Devlet ve il yolları ağına giren karayolları güzergâhları ile bunların değişikliklerine ilişkin planları hazırlamak veya hazırlatmak" Karayolları Genel Müdürlüğü'nün görevleri arasında sayılmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemekle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Ancak, idarenin kusursuz sorumluluğu, kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup; kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür. Başka bir anlatımla idare, yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan, idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen, özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür.
Kusursuz sorumluluk sebeplerinden olan “kamu külfetleri karşısında eşitlik” ya da diğer adıyla “fedakârlığın denkleştirilmesi” ilkesi, nimetlerinden tüm toplum tarafından yararlanılan idarenin eylem ve işlemlerinden doğan külfetlerin, sadece belli kişi veya kişilerin üstünde kalması durumunda, bu kişi veya kişilerin uğradığı zararların, kusuru olmasa dahi idarece tazminini öngörmektedir. Risk sorumluluğundan farklı olarak burada, kazalardan kaynaklanmayan, diğer bir deyişle arızi nitelikte olmayan, önceden öngörülebilen zararların tazmini söz konusudur. İdari faaliyetin doğal sonucu olan bu zarar, etki alanı bakımından sınırlı, özel ve olağan dışı nitelik arz etmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde ise, "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir." kuralına yer verilmiştir.
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup, bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 282. maddesinde; "Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir." hükmü yer aldığından; sunulan bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlikte olmaması veya taraflarca yapılan itirazları karşılamaması halinde bilirkişilerden ek rapor istenilebileceği veya yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabileceği gibi verilen rapor dikkate alınmadan uyuşmazlığın çözümüne engel bir düzenlemenin bulunmadığı açıktır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, Samsun - Ordu Devlet Karayolu'nun Canik Belediyesi sınırları içinden geçen Asarcık Köprülü Kavşağı ile Belediye Evleri arasında kalan kesimde transit trafiğin akışını güvenli ve kesintisiz olarak sağlamak ve yerel trafiğin ana yola katılımını düzenlemek amacı ile yapılan katlı yolun dava konusu taşınmazda meydana getirdiği ileri sürülen değer kaybının ödenmesi istemiyle davalı idareye 26/06/2014 tarihinde başvurduğu, yapılan başvurunun zımnen reddedilmesi üzerine, değer kaybının ödenmesi istemiyle açılan davada, Mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre; Samsun ili, Canik ilçesi, …mahallesi, …ada, … parselde kayıtlı 97,58 m2 yüzölçümlü arsa üzerinde, betonarme karkas yapı cinsinde inşa edilmiş (zemin + 4 normal kattan oluşan) taşınmazın, zemin katta brüt 98 m² 1 adet dükkan ile bina girişi, 1, 2, 3 ve 4. katlarda ise brüt 108 m² büyüklüğünde birer adet meskenden ibaret olduğu ayrıca projede yer almamasına rağmen çatı katının inşa edildiği, taşınmazın, ulaşım yönünden %2, etkin görünüm ve prestij, estetik ve görünüm yönünden %11, çevre emniyeti, doğal afetler, gürültü kirliliği açısından %2 olmak üzere toplamda %15 oranında değer kaybına uğradığı, keşif ve piyasa araştırması yapılan 2015 yılı Şubat ayı itibarı ile arsa değerinin 1.400,00 TL /m² olduğu, %15 oranında değer kaybı dikkate alındığında (1.400,00 x 0,15 = 210,00 TL/m²) değer kaybı üzerinden toplamda 20.491,80 TL arsa değer kaybının gerçekleştiği, arsa üzerinde bulunan ve ruhsatlı mimari projesine göre 530m² brüt alana sahip binanın değer kaybının ise 35.178,75 TL olarak hesaplandığı, dava konusu arsa ve üzerindeki (zemin + 4 normal kattan oluşan) binanın, keşif tarihi (Şubat 2015) itibariyle toplam değer kaybının; 20.491,80 TL+ 35.178,75 TL= 55.670,55 TL olarak hesaplandığı, davacının 26/05/2015 havale tarihli miktar artırım dilekçesi ile talebini 55.670,55 TL'ye yükselttiği ve İdare Mahkemesince söz konusu miktarın keşif tarihinden (27/02/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine hükmedildiği görülmüştür.
… İdare Mahkemesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararının incelenmesinden; davacı … Odası …Şubesi tarafından, davalı … Genel Müdürlüğü aleyhine "Samsun Şehir Geçişi ve Samsun Azot Ayrımı, Ünye Yolları km:9+400-29+040 kesiminin ikmal inşaatı" ihalesi kapsamı içinde yer alan ve halihazırda transit trafiğin işlediği İlkadım Bulvarı üzerine 20,50 metre genişlikte katlı transit yol yapım işlemine esas olan 07/05/2007 tarihli yatay ve düşey güzergah planı ve Nisan 2010 tarihli detay projelerinin iptali istemiyle açılan davada; katlı yol ile, Ankara-Tekkeköy istikametinde transit olarak geçiş yapacak araçların, herhangi bir kavşak alanına denk gelmeden inşa edilen viyadük yapısı üzerinden geçişinin, diğer kent içi trafiğin ise, viyadüğün altından akışının sağlanmasının amaçlandığı, önemli kavşak noktalarında planlanan rampalarla da viyadük yapısına iniş çıkışların gerçekleştirilebileceği, böylece güzergahta kent içi ulaşım sağlayan araçların viyadük yapısının tamamını ya da belli bir kısmını kullanmak suretiyle projeden yararlanabileceği, ayrıca hem kent içi hem de transit trafiğin akışının sağlandığı ve alternatifi bulunmayan mevcut yol güzergahında; meri planlarda belirlenmiş olan genişliği değiştirilmeksizin, üzerinde inşa edilecek viyadük sayesinde toplam şerit sayısı artırılarak hem üzerinden geçtiği kavşaklardaki yoğunluğu azaltmak hem de transit trafiğin daha hızlı ve güvenli akmasını sağlamak amacı ile hazırlanan dava konusu projeler ile bu projeler doğrultusunda onaylanan imar planı değişikliklerinin planlama hiyerarşisine, çevresel koşullara, planlama tekniklerine, şehircilik ilkelerine, imar mevzuatına, trafik güvenliği konforu ilkeleri ile kamu yararına uygun ve uygulanabilir olduğu anlaşıldığından; davaya konu 07/05/2007 tarihli yatay ve düşey güzergah planı ve Nisan 2010 tarihli detay projelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Danıştay Altıncı Dairesinin E:2019/16143 sayılı dosyasında temyiz aşamasında olduğu görülmüştür.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunun tetkikinden; emsal alınan taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın benzer ve farklı yönlerinin neler olduğu ayrıntılı olarak belirtilmeden m² birim fiyatları tespit edilerek dava konusu taşınmazların değer kaybının hesaplandığı, viyadüğün yapılmasından önce ve sonrasında o bölgedeki yapılarda viyadük yapılmasıyla birlikte herhangi bir değer artışı veya azalışı olup olmadığı hususu ayrıntılı olarak araştırılmaksızın zarar hesabı yapıldığı, dava konusu taşınmaz ile viyadük arasında ne kadar mesafa bulunduğu ve aradaki mesafenin dava konusu taşınmazların değer kaybının hesaplamasında esas alınan kriterlere etkisinin ne düzeyde olduğunun belirlenmediği, taşınmaz için belirlenen değer kaybı oranlarının ayrıntılı olarak gerekçelendirilmediği, ayrıca taşınmazın alım satım işlemine tabi rayiç bedelleri belirlenirken daima arsa payı bedeli ile yapı bedeli toplamı olarak tek bir değer belirlenmesi gerekirken bağımsız bölümler için arsa payının ayrı yapı bedelinin ayrı hesaplanmasının taşınmazın serbest piyasa rayiçlerini yansıtmayacağı ve yapılacak olan bu değerlendirme ile bir ana taşınmazdaki farklı cephe, kat ve konumlardaki bağımsız bölümler arasında ki şerefiye farklarının değerlendirilmesinin de mümkün olmayacağı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu olayda, davacıya ait taşınmazın bulunduğu Samsun-Ordu Devlet Karayolu'nun Canik Belediyesi sınırları içinden geçen Asarcık Köprülü Kavşağı ile Belediye Evleri arasında kalan kesimde, köprülü kavşak düzenlemesine ilişkin imar planı değişikliği ve bu plana göre de köprülü kavşak çalışmalarının yapıldığı anlaşıldığından, davacının dava konusu taşınmazı edindiği / taşınmazın inşa edildiği tarih itibarıyla köprülü kavşak düzenlemesi ile ilgili imar planı ve notlarındaki durumun ne olduğunun tespit edilmesi, şayet imar düzenlemesinde söz konusu yapı (köprülü kavşak) öngörülmüş ve davacı tarafından buna rağmen taşınmazlar edinilmiş / inşa edilmiş ise idarenin herhangi bir tazminat yükümlülüğünün doğmayacağı, aksi durumun geçerli olması halinde ise, taşınmazın meri imar planındaki kullanım fonksiyonu, üzerindeki yapının hukuki durumu ve köprülü kavşağın taşınmaz üzerindeki etkisi, taşınmazın kullanımı ve ulaşım olanaklarına göre değer kaybı tespit edilerek, ayrıca davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı ve herhangi bir zarar söz konusu ise, zararın özel ve olağan dışı bir zarar olup olmadığı hususları araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kabulüne ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi