
Esas No: 2017/1761
Karar No: 2020/7961
Karar Tarihi: 01.12.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/1761 Esas 2020/7961 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile,...2673 parsel kayıtlı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksimi mümkün olmadığından üzerindeki tüm muhdesatlarla birlikte açık arttırma suretiyle satılarak giderilmesine, karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında yerilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.”
Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
“Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.”
10.04.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında da kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya gelince; 25.02.2016 tarihinde tefhim olunan kısa kararda 920 parsel sayılı taşınmazın aynen taksimi mümkün olmadığından satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiş; gerekçeli kararda ise 2673 parsel sayılı taşınmazın aynen taksimi mümkün olmadığından satılarak ortaklığın giderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar çelişkili olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Akit Hoto"nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 01/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.