8. Hukuk Dairesi 2011/7569 E. , 2012/5979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 8. Aile Mahkemesinden verilen 07.07.2011 gün ve 241/723 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde 1994 yılında bedeli davalının babası tarafından ödenerek ham halde satın alınan adresi dava dilekçesinde yazılı kooperatif hissesinin oturulur hale getirilmesi için harcanan 17.000 DM"nin vekil edeninin kazancıyla karşılandığını, tarafların ikametgahı olarak kullanılan aynı taşınmazda 2002 yılında yapılan bir kısım tadilat işlerinin de vekil edeni tarafından yaptırıldığını açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 6000 TL"nin faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili 26.01.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle nizalı meskenin tamamlanması ve 2002 yılında tadilatı nedeniyle sırasıyla 17.170 TL ve 3087,41 TL"nin faiziyle davalıdan alınmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın vekil edeninin yurtdışında çalışan babası tarafından gönderilen parayla kooperatiften oturulabilir halde satın alındığını, bir kısım ilaveler nedeniyle yapılan harcamaların da davalı tarafından ödendiğini, davalının öğretmen olarak çalıştığı gibi ailesinin de yıllardır düzenli maddi yardımda bulunduğunu, davacının katkısı olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Birleşen ... 3. Aile Mahkemesinin 2009/220 Esas sayılı dava dilekçesinde ise, ... vekili, davacı-karşı davalının ortak ikametgahları olan nizalı meskenden ayrılırken ev eşyalarını, evin iç dekorasyonunda kullanılan tüm eklemeleri ve radyatör, lavabo vs. meskeni kullanılabilir kılan tüm tamamlayıcı parçaları söküp, götürerek taşınmaza zarar verdiğini, durumun ... 5. Aile Mahkemesinin 2003/11 D.İş dosyasıyla da saptandığını, tespit dosyasıyla da belirlendiği üzere davacı-karşı davalının verdiği zarar ve götürülen malzeme bedeli toplamı 7000 TL"nin tespit tarihinden itibaren faiziyle tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davacının dava konusu meskenin alımını takiben ve tadilat sırasında katkıda bulunduğunun ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, alımı takiben yapılan katkıya yönelik 17.170 TL"nin ve 2002 yılında yapılan tadilat nedeniyle 5420 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı-karşı davacı ...’dan alınarak davacı-karşı davalı ...’ya verilmesine; karşı dava yönünden tazminat talebinin kısmen kabulüyle 2310 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davacı-karşı davalı ...’dan alınarak davalı-karşı davacı ...’ya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 01.09.1988 tarihinde evlenmiş, ... 8.Aile Mahkemesinde 30.11.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 31.03.2006 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.
Dava konusu bilahare ferdileşmeyle davalı adına tescil edilen 15051 ada 4 parselde 4.Blok 5 numaralı mesken 20.07.1994 tarihinde protokolle kooperatif hissesi olarak 3. kişiden satın alma suretiyle davalıya devredilmiştir. Dosya içinde mevcut tapu kaydına göre; söz konusu taşınmaz boşanma davasının kesinleştiği tarihten sonra 17.09.2007 tarihinde davalı tarafından 3.kişiye satılmıştır.
Davacı-karşı davalı öğretim üyesi, davalı öğretmen olarak çalışmaktadır. Davacı taraf, yukarıda parsel numarası yazılı taşınmazın, kooperatif hissesi halindeyken bedeli davalının babası tarafından ödenerek evlilik birliği içinde edinildiğini, alım tarihini takiben ince işlerinin ve aile konutu olarak kullanılan taşınmazın 2002 yılında yaptırılan tadilat giderlerinin davacı tarafından karşılandığını ve katkıda bulunulduğunu açıklayarak, alacak isteğinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmaz eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde 20.07.1994 tarihinde edinildiğinden alım tarihini takiben ilk talebin Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekir. Buna göre, eşlerin birbirlerinin mal varlıklarının edinilmesine katkılarının kanıtlanması durumunda, katkı oranında alacak hakkı doğar. 743 sayılı MK.nun yürürlükte bulunduğu, 01.01.2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya parayla ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. Somut olayda; nizalı meskenin alım bedelinin davalının babası tarafından ödendiği hususu taraflar arasında tartışma konusu değildir. Kaba inşaatı ve bir kısım işleri tamamlanmış halde satın alınan meskenin oturulmaya uygun hale getirilmesi için bir kısım çalışma yapıldığı belirlenmiştir. Her iki taraf da çalıştığına göre kural olarak evlilik birliği içinde 1994 yılında meskenin oturuma hazırlanması için sarfedilen giderlere birlikte katkıda bulunduklarının kabulü gerekir. Esasen bu husus davacı tarafın dayandığı, davalı ve tanıklar tarafından imzaları ikrar edilmiş tutanakta “....kiradan kurtardı. 17 bin mark harcadık. İçini yaptık. Maaşlarımızla ödedik. Çok tasarruf ettik...” şeklinde de belirtilmiştir. Mahkemece, evlilik tarihinden nizalı taşınmazın edinim-tamamlanma tarihine kadar tarafların gelir bilgileri getirtilerek, dosya hukukçu bilirkişiye tevdii edilmiş; hükme esas alınan raporda tarafların sosyal durumları gözetilerek herbirinin toplam gelirinden kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı MK.nun 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar düşüldükten sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının belirlenmesi sonucu toplam tasarruf miktarı içinde davacı eşin tasarruf oranının tespiti ile bulunan bu oranın dava konusu meskenin oturulur hale getirilmesi için sarfedilen miktarın dava tarihi itibariyle saptanan değeriyle çarpılarak katkı payı alacağının tespiti sağlanmıştır. Buna göre davacı- karşı davalının 1994 yılında satın alınan meskenin oturulur hale getirilmesi amacıyla yaptığı katkı payı alacağının 17.170 TL olarak belirlenmiş olmasında usul ve yasaya aykırı yön bulunmamıştır. Davalı-karşı davacı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı-karşı davacı vekilinin 2002 yılında yapılan tadilata ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı yapılan tadilat giderlerinin kişisel mal grubundan karşılandığını, 10.300 TL ödeme yaptığını ileri sürmüştür. Tadilat işlerinin 01.01.2002 tarihinden sonra yapıldığı anlaşılmıştır. Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tadilat tarihinde, TMK.nun 222.maddesine göre aksi-kişisel mal grubundan karşılandığı hususu davacı tarafından ispat edilemediğine göre tadilat giderlerinin de edinilmiş mal grubuna dahil olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece tadilat tarihi itibariyle yapılan işlerin değeri belirlenerek taşınmazın tadilat tarihi itibariyle toplam değerine oranının, taşınmazın dava tarihi itibariyle değerine oranlanması suretiyle bulunan rakamın ½"si oranında alacağa hükmedilmiş olması, temyiz edenin sıfatına göre hatalı bulunmamıştır. Ne var ki, davacı 2002 yılında yapılan tadilat nedeniyle 3087,41 TL alacağa hükmedilmesini istemiştir. HMK.nun 26 (HUMK.nun 74.) maddesine göre hakim taleple bağlıdır ve talepden fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davalı-karşı davacı vekilinin 2002 yılında yapılan tadilata ilişkin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerindedir.
Öte yandan; davacı-karşı davalı dava dilekçesinde fazla hakları saklı tutularak 6000 TL"nin tahsilini talep etmiş, talep 26.01.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle arttırılmıştır. Mahkemece hükmolunan alacağa dava ve ıslah tarihinden itibaren terditli faiz uygulanması gerekirken, tümü yönünden faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olarak kabulü de usul ve yasaya aykırıdır.
Karşı dava yönünden temyiz itirazlarına gelince; davalı-karşı davacı ... vekili birleşen davada, davacı-karşı davalının evden ayrılırken tüm eşyaları ve evin lavabo, musluk, vb. malzemelerini sökerek götürdüğünü, zararın ... 5. Aile Mahkemesinin 2003/11 D.İş sayılı dosyasıyla belirlendiğini açıklayarak tespit dosyasında belirlenen 7000 TL"nin faiziyle tahsilini istemiştir. Söz konusu 2003/11 D.İş sayılı dosya incelendiğinde, liste halinde sunulan ev eşyaları ve eve ait tamamlayıcı parçalara (bataryalar, musluklar vb) ilişkin tespit yapılarak 7000 TL hesaplandığı anlaşılmıştır. Davalı-karşı davacının talebi tespit dosyasıyla saptanan değer olduğuna göre, ev eşyalarının da dava konusu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece eşyalara yönelik inceleme yapılmamış, olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 337,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.