Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15152
Karar No: 2022/7096
Karar Tarihi: 07.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15152 Esas 2022/7096 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/15152 E.  ,  2022/7096 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01/02/2022 Salı günü davacılar vekili Av. .... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili; davalı ...'ın maliki bulunduğu, diğer davalı ... şirketine sigortalı kamyonun davalı ......'un sevk ve idaresinde iken tam kusurlu vaziyette davacıya çarpması neticesinde davacının yaralandığını, davacının yaralanmasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı vekili birleşen dosyada; davacının yaralanmasından dolayı 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ....'tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ..... vekili; haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini, ıslah dilekçesi ile talep edilen davanın zamanaşımına uğramış bulunması nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; kaza yapan aracın sigorta şirketlerine ... poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının sigorta poliçesi limiti dahilinde olduğunu, ıslah dilekçesi ile talep edilen davanın zamanaşımına uğradığından zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; aracın kendisine ait olduğunu, araç sürücüsünün yanında çalıştığını, ancak kendi işini yaparken kazanın olmadığını, özel işinde kullanırken kazanın meydana geldiğinden sorumluluğunun olmadığını, kusurunun bulunmadığını ve ıslah dilekçesi ile talep edilen davanın zamanaşımına uğradığından bahisle haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl dava dosyasından davacının davalılar aleyhine açmış bulunduğu davasının kabulü ile 98.543,36 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ... şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde bulunmasına, kabul edilen miktar açısından davalılar ... ve ... açısından kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı ... açısından dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacının birleşen Mersin 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/141 esas sayılı dosyasından davalılar ... ve ... aleyhine açmış bulunduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... ve ...'dan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine dair verilen hüküm Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 12/06/2012 tarih ve 2011/7696 esas 2012/10284 karar sayılı ilamında özetle,"Raporlar arasında, tespit edilen bulgular ve varılan sonuçlar itibariyle çelişki bulunmakta olup; olay tarihinden uzun bir süre sonra düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda; mevcut bulguların, kazadan sonra gelişen bir durumdan veya tedavi eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı da irdelenmemiştir. Şu durumda, dosyanın Adli Tıp kurumu Genel Kurulu'na gönderilerek; davacının yaralanmasının niteliği, derecesi, olay sonrasında gelişen bir durum olup olmadığı; bunun tedavi eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı da değerlendirilmek suretiyle maluliyet konusunda rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir." şeklindeki gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor aldırılmış, yapılan yargılama neticesinde; asıl davada maddi tazminat talebinin, davalılar ... ve ... yönünden kabulü ile 98.543,36 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 20/02/2002 tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, davalı ... firmasının Mersin 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/2467 esas sayılı icra dosyasına yatırdığı paranın toplam alacak miktarından mahsubuna, davalı ... ... Sigorta A.Ş yönünden konusuz kalmakla karar vermeye yer olmadığına, birleşen davada manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay (Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi'nin 07/02/2018 tarih ve 2016/3768 esas 2018/692 karar sayılı ilamı ile “Mahkemece bozmaya uyularak Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınarak hüküm kurulmuşsa da Adli Tıp Kurumu Genel Kurul raporu dairenin bozmasını karşılayacak nitelikte olmadığı gibi, denetime de elverişli değildir. Mahkemece yapılacak iş tüm tedavi evrakları ile birlikte dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilerek yaralanan kişinin önceden verilmiş raporları, tedavi evrakları incelenmek suretiyle kaza tarihi olan 20/02/2002'den sonra hangi tedavileri gördüğü, tedavisinin sonlandırıldığı tarihin belirlenerek yaralanma ve maluliyet durumu konusunda alınacak raporda, kazadan sonra gelişen bir durum olup olmadığı, maluliyetin gelişen bir durumdan ortaya çıkıp çıkmadığı, hangi tarihte maluliyet durumunun saptanabilir olduğu, yönünde denetime elverişli rapor alınarak, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi’nin buna göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki gerekçesi ile hüküm bozulmuştur. Mahkemece usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda Adli Tıp 2. Üst Kurulu’nun 24/01/2019 tarihli raporunda “davacı ...'nın 20/02/2002 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı geliştiği bildirilen yumuşak doku yaralanmasına bağlı gelişen lenf ödem arızasının, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü Hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 (bir) kabul olunarak; E cetveline göre %100 (yüzdeyüz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, arızasının trafik kazası ile illiyetinin bulunduğu” belirlenmiş, Mahkemece buna göre; bedensel zararlarda zamanaşımının başlangıcı, olay tarihi ya da tazminat sorumlusu ile zararın öğrenilme günü değil, sürekli sakatlığa ilişkin kesin raporun ortaya çıktığı ve öğrenildiği tarihtir ki olayımızda bu tarih Adli Tıp Kurumu Üçüncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun rapor tarihi olan 22/02/2010 tarihidir. Bu konuda Yargıtay'ın 1958 yılından beri değişmeyen ve sürekli biçimde yinelenen yerleşik kararlarına göre iyileşme sürecinin uzaması durumunda, bedensel zararın gelişimi beklenmeli; gelişme ve değişmenin tamamlanmasından ve kesin sakatlığın ortaya çıkmasından sonra, yetkili sağlık kurullarının verecekleri "kesin rapor"un duruşmada açıklanmasından veya öğrenilmesinden sonra zamanaşımı işlemeye başlayacaktır. Yani dava konusu tazminat davasında 5 yıllık ceza zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi 22/02/2010 tarihidir. Netice olarak davacı vekili tarafından 21/10/2010 tarihinde yapılan ıslahın süresinde olması nedeniyle davalılar vekillerinin zamanaşımı itirazlarının reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak, 2018/792 esas sayılı maddi tazminat talebine ilişkin asıl dosya yönünden; davanın davalılar ... ve ... yönünden kabulü ile; 98.543,36 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 20/02/2002 tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, davalı ... firmasının Mersin 1. İcra Müdürlüğü'nün 2011/2467 sayılı icra dosyasına yatırdığı paranın toplam alacak miktarından mahsubuna, davalı ... ... Sigorta A.Ş yönünden konusuz kalmakla karar vermeye yer olmadığına, davacının birleşen Mersin 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/141 esas sayılı dosyasından davalılar ... ve ... aleyhine açmış bulunduğu manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 8.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... ve ...'dan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Somut olayda davacı ... yargılama devam ederken 22/02/2013 tarihinde vefat etmiştir. Mahkemece davacının talep edebileceği nihai ve gerçek zararın tespiti açısından 03/09/2010 tarihli bilirkişi raporu alınmış, bu raporda davacının genel vücut çalışma kaybı zararı 21.930,25 TL, bakıcı gideri zararı 76.613,11 TL olarak hesaplanmış, mahkemece rapor doğrultusunda davacının ıslah talebi de dikkate alınarak 98.543,36 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak davacının bakiye ömür süresi kaza tarihi itibariyle (20/02/2002) 13 yıl kabul edilmiş ve progresif rant yöntemi kullanılarak hesaplama yapılmıştır. Dosya kapsamından davacının/müteveffanın 22/02/2013 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla, mahkemece önceki bilirkişiden ek rapor alınarak müteveffa ...’nın ölüm tarihi olan 22/02/2013 tarihine kadar olan dönem için tazminat hesabı yapılması gerekirken bakiye ömür süresince tazminat hesabı yapılması ve bu hesaplamanın karara esas alınması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    3-Somut olayda asıl davada davalı ...Ş tarafından yargılama devam ederken 06/04/2011 tarihinde 36.560,00 TL (poliçe limiti 11.000,00TL) Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2011/2467 sayılı icra dosyasına ödeme yapılmıştır. Mahkemece davalı ... vekilinin yapılan ödemenin tazminat hesabında dikkate alınarak mahsup edilmesi gerektiğine ilişkin savunmasına itibar edilmeyerek, davalı ... şirketinin icra dosyasına yatırdığı paranın toplam alacak miktarından mahsubuna, şeklinde karar verilmiştir. Buna göre bilirkişiden ek rapor alınarak davalı ...Ş tarafından icra dosyasına yapılan ödemenin hesaplanacak tazminat miktarından mahsubu ile bakiye tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...'a verilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 07/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi