
Esas No: 2015/13201
Karar No: 2015/13828
Karar Tarihi: 23.11.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/13201 Esas 2015/13828 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1402 ada 28 parsel sayılı 236.43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve diğerleri, dava konusu taşınmazın aslında adlarına kayıtlı 840 nolu parsel içerisinde kaldığından dolayı adlarına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 1402 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 17.09.2014 tarihli harita bilirkişi raporunda (B2) harfi ile gösterilen 39.30 metrekare miktarındaki kısmında yapılan tespit işleminin iptali ile 1402 ada 48 nolu parsele ilave edilerek tapuya tesciline, 1402 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 17.09.2014 tarihli harita bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen 80.22, (A2) ile gösterilen 27.49, (B1) olarak gösterilen 89.42 metrekare olmak üzere toplam 197.13 metrekare miktarındaki kısmın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece gerekçeli kararın gerekçe kısmında, “ harita ve orman bilirkişi raporlarından 839 nolu (yenileme çalışması sonucu 1402 ada 50 parsel) parselin ilk tesis kadastrosu ile 2/B kadastrosunun ve yenileme kadastrosunun tutanaklarının çakıştırması sonucu (B2) ile gösterilen kısmın 1402 ada 50 parselinin içerisinde kaldığı, diğer kısımlarından A harfi ile gösterilen kısmın 2/B kapsamında kaldığı, (B1) ile gösterilen kısmın ise açıklık alanda kalmasına karşın 1402 ada 50 nolu (839) parselin ilk kadastral paftasının dışında kaldığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verildiği” yazıldığı halde, hüküm fıkrasında ise; çekişmeli 1402 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 17.09.2014 tarihli harita bilirkişi raporunda (B2) harfi ile gösterilen 39.30 metrekare miktarındaki kısmında yapılan tespit işleminin iptali ile 1402 ada 48 nolu parsele ilave edilerek tapuya tesciline, 1402 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 17.09.2014 tarihli harita bilirkişi raporunda (A1) ile gösterilen 80.22, (A2) ile gösterilen 27.49, (B1) olarak gösterilen 89.42 metrekare olmak üzere toplam 197.13 metrekare miktarındaki kısmın tespit gibi tapuya tesciline dair karar verilmiştir. Hal böyle olunca kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratıldığı anlaşılmaktadır. HMK"nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişki olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Bu durum 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi bozma nedenidir. O halde, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.