
Esas No: 2012/24338
Karar No: 2013/3029
Karar Tarihi: 11.2.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/24338 Esas 2013/3029 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının verdiği vekaletnameye istinaden avukatlığını yaptığını, ... 1. İş Mahkemesinin 2002/414 e sayılı dosyasında verilen kararın icrası sırasında yapılan kısmı tahsilatı ödemek için davalıyı büroya çağırdığını, davalının ödemeyi az bulduğunu, kendisine ait ücretini ve masrafları ödemek istemediğini ve emeğini, çabasını ile yaptığı masrafları hiçe saydığını, davalının basında aleyhine haksız ve yalan haber yayınlanmasına sebebiyet verdiğini, yapılan haberlerin mesleki itibarını sarstığını ve kendisini üzdüğünü ileri sürerek 10.000.00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilene karar verilmesini istemiştir.
Davalı, basında çıkan haberlerin bunalımda olduğu bir dönemde yapıldığını, ilan vererek davacıdan özür dilediğini, avukatlık ücreti hakkında bilgisi olmadığı için davacı ile çelişkiye düştüğünü, sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını, davacının kişisel haklarına saldırının sözkonusu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının aşırı ve haksız beyanlarda bulunmakta kusurlu olduğu ve davacınında davalının bu beyanlarda bulunmakta müterefık kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalının yalan ve mesleki itibarını zedeleyecek şekilde haber yaptırarak kişilik haklarına saldırdığı iddiasıyla eldeki bu davayı açmıştır. Davalı bunalımlı olduğu bir dönemde, olayları algılamadan basına çıktığını, avukatlık sözleşmesi imzalamadığını, davacının tahsil ettiği ücreti kendisine ödemek istemediğini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek 1.500.00 TL manevi tazminata, davacı lehine 375.00 TL, davalı lehine 1.100.00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.Manevi tazminat davalarına ilişkin AAÜT"nin 10. maddesinde ayrı düzenleme yapılmıştır.AAÜT"nin 10/2"inci maddesine göre “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez” hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme gereğince manevi tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddine ve davacı lehine 375.00 TL vekalet ücretine karar verildiğine göre davalı lehine takdir edilecek vekalat ücreti, davacı lehine takdir edilen vekalet ücretini geçemeyecektir.Davalı lehine 1.100.00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 8.bendinin hükümden çıkartılarak yerine “AAÜT"i gereğince davalı yararına 375.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” bendinin hükme yazılmasına,hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.