11. Ceza Dairesi 2017/1157 E. , 2020/2721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Beraat
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki (1) numaralı görüşe iştirak edilmemiştir.
A-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK"nin 34/1, 230 ve 1412 sayılı CMUK"nin 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz hüküm kurulması,
B-Vergi mükellefi olan sanığın, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında alışlarının, satışlarının ve satışlara ilişkin düzenlediği belgelerinin gerçek olduğunu, ... ile alışverişinin olduğunu bu nedenle seyyar POS cihazını ..."ın iş yerine götürdüğünü, yapılan alışverişler sonrasında işlemlerini takip için faturaların arkasına POS sliplerini zımbaladığını, ancak kimin kredi kartının getirildiğine bakmadığını belirterek suçlamayı kabul etmemesi, 30.05.2014 tarihli Vergi Tekniği Raporunda sanığa ait POS cihazının örgüt kapsamında POS tefeciliği faaliyeti yaptığına ilişkin hakkında soruşturmalar ve tespitler yapıldığı bilgisi bulunan ...’ın işyerinde bulunduğunun belirtilmesi nedeniyle, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
1-Sanık hakkında tefecilik veya 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nda düzenlenen suç yönünden açılmış dava bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa dosyanın getirtilerek incelenmesi, bu davayla ilgili belgelerin örneklerinin dosya içine konulması,
2-İlgili Vergi Dairesinden sanığın POS cihazı ile çekim yaptığı;
a)Kredi kartlarının sahibi olan kişiler hakkında fatura kullanma suçuna ilişkin karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının sorulması, yapılmış ise onaylı örneklerinin istenmesi,
b)Aynı kişilerde, sanık tarafından düzenlenen fatura ele geçirilip geçirilmediğinin sorulması, varsa asıllarının veya örneklerinin istenmesi,
3-Sanığın, 2010 ve 2011 yıllarında kredi kartlarını kullandığı kişilerin tespiti ile kanaat oluşturacak sayıda kişinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sanıktan gerçekten faturalarda yazılı malı alıp almadıklarının sorulması, ticari ilişki sırasında kiminle muhatap olduklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
4-...’ın CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun onaylı örneğinin dosya arasına alınması, bu kişi hakkında örgüt kapsamında POS tefeciliği faaliyeti ile ilgili yürütülen soruşturmanın akıbetinin araştırılması ile varsa dava dosyanın getirtilerek incelenmesi, bu davayla ilgili belgelerin örneklerinin dosya içine konulması,
5-Gerektiğinde faturaların, gerçek kontör satımına ilişkin olup olmadığının belirlenmesi yönünden, sanığın satımını yaptığını söylediği kontörlerle ilgili kayıtları getirtilerek, yeterli kontör girişi olup olmadığı, alım ve satım miktarlarının uygunluğu yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
C-Kabule göre de; sanık hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından açılan davada, her takvim yılında işlenen suçun ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu gözetilerek her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması yerine tek suç olarak kabulüyle yazılı şekilde hangi takvim yılından kurulduğu da belirtilmeksizin sanık hakkında tek beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.