4. Ceza Dairesi 2014/34349 E. , 2018/9312 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre,
İddianame anlatımında sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçundan ayrı bir dava açılmadığı ve Mahkemece bu suçun sanıklar hakkında açılmış olan birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçunu oluşturduğunun kabul edildiği anlaşıldığından, sanıklar ... ve ... hakkında TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçundan kurulan beraat hükümlerinin temyiz kapsamında olmadığı,
Sanık ... hakkında yaralama suçundan verilen hükmün kesin olduğu gerekçesiyle Mahkemece 06.12.2013 tarihli temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın sanık ..."a tebliğ edildiği ve sanığın ek karara yönelik temyiz talebinde bulunmadığı belirlenerek dosya görüşüldü:
1-Sanık ... hakkında yaralama ve mala zarar verme suçlarına ilişkin kararda öngörülen cezaların nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... ve katılan ..."ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında hakaret eylemlerinden kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümleri, sanık ... Pancar hakkında birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmü ile sanık ... hakkında yaralama, hakaret, mala zarar verme ve birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık ..."ın hakaret suçunu birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçuyla birlikte işlediği, 5271 sayılı Yasa"nın 253. maddesinin 3. fıkrasına 5918 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen son cümlesinin yürürlük tarihinin 09.07.2009 olduğu ve bu tarihten önce uzlaşma kapsamında bulunan bir suçun, uzlaşma kapsamında bulunmayan başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde de uzlaşmaya konu olabileceği belirlenerek yapılan incelemede;
a) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanık ..."ın hükümden sonra 22.08.2014 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; bu hususun araştırılarak sonucuna göre, sanık hakkındaki kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nın 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi zorunluluğu,
b) Sanık ..."ın birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçunu kabul etmemesi ve iddianame anlatımına göre de olay yerinden arabayla uzaklaşan sanık ..."ın av tüfeğini katılan ..."a doğrultup "sizi yaşatmam, öldürürüm" diyerek tehdit ettiğinin belirtilmesi karşısında, sanık ..."ın suç işlenmeden önce, diğer sanıkla verdiği karar doğrultusunda birlikte hareket ettikleri ya da suç işlendiği sırada ne suretle ortak irade ile davrandıklarına ilişkin yasal kanıtları gösterilmeden yetersiz gerekçe ile birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
c) Sanıklar ... ve ... hakkında hakaret eylemlerinden kurulan ceza verilmesine yer olmadığı hükümlerine ilişkin olarak; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK"nın 125/1. maddesi kapsamındaki hakaret suçu önceden de uzlaşma kapsamında ise de, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 24 ve 25. fıkralarındaki uzlaştırma bürosuna ilişkin düzenleme dikkate alınıp, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
d) Kabule göre ise; Adli emanetin 2008/72 sırasında kayıtlı suçta kullanılan tüfek hakkında müsadere kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık ... ve katılan sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.