
Esas No: 2014/42660
Karar No: 2018/9314
Karar Tarihi: 14.05.2018
Hakaret - silahla tehdit - iş yeri dokunulmazlığını ihlal - genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/42660 Esas 2018/9314 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, silahla tehdit, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanıklardan yalnızca ... müdafiinin temyiz başvurusunda bulunduğu görülmekle, ... hakkında kurulan hükümlere hasren dosya görüşüldü:
I)Hakaret eyleminden verilen kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
II) Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen işyeri dokunulmazlığının ihlali eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalardan ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
III) Sanık hakkında silahla tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
a)Sanık ..."in, ilk önce olay yerine tek başına geldiği ve müşteki ..."e yönelik tehdit içeren sözler söylediği, müştekinin o sırada fabrikanın içerisinde olduğu, daha sonra diğer sanıklar ... ve ..."ın da olay yerine geldikleri sanık ..."in, yanında bulunan sanıklara "sıkın lan harap edin burayı" şeklinde talimat vermesi üzerine, sanık ..."ın, elinde bulunan av tüfeği ile işyerinin camlarına ateş ettiği, bu şekilde gerçekleşen eylemin, TCK"nın 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit ve aynı Kanunun 170/1-c maddesinde tanımlanan genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarını oluşturduğu, bu durumda, TCK"nın 44. maddesi uyarınca sadece en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, kanuni olmayan gerekçe ile genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçlarından da mahkumiyet hükümleri kurulması,
b) Sanığın savunmalarında "olay günü oğlum ... yanıma gelerek çarşıda ..."in kullandığı aracı üzerine sürdüğünü söyledi, ben de Gökhan"ın çalıştığı işyerine giderek bu konuyu konuşmak istedim" şeklinde beyanda bulunması ve ayrıca taraflar arasında önceye dayalı husumet olduğunun anlaşılması karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak sonucuna göre TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün sanık hakkında uygulanma olanağının tartışılmaması,
c)Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.