
Esas No: 2021/1474
Karar No: 2022/6968
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1474 Esas 2022/6968 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/1474 E. , 2022/6968 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
KARAR
Davacı vekili; dilekçesinde; davalı ... ve davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlular aleyhine İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün 2014/38490 ve İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2016/26528, İstanbul 35. İcra Müdürlüğü’ün 2016/22846 ve İstanbul 37 İcra Müdürlüğü’nün 2016/35934 sayılı dosyaları ile takip yapıldığını, borçluların acz halinde olduğunu, davalı borçluların adına kayıtlı gayrımenkulleri mal kaçırma gayesi ile diğer davalıya devrettiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, söz konusu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince; davacı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m. 353/1-b/1 hükmü gereğince esastan reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır.
Bölge Adliye Mahkemesince; uyuşmazlık konusu olan taşınmazların devir işlemlerinin davalı borçlu ... tarafından kendine ait taşınmaz bakımından asaleten, diğer borçluya ait taşınmaza ilişkin devir işleminin ise vekaleten gerçekleştirilmiş bulunması, her ne kadar resmi akit tablolarındaki satış bedeli olarak taşınmazların gerçek değerlerinin çok altındaki değerler gösterilmiş ise de, bu şekildeki uygulamaların ülkemizde yaygın bir uygulama şekli olduğu gözetildiğinde ve esasen taşınmazların gerçek değerleri üzerinden satın alındığı ileri sürülerek, bu bedellerin satışları asaleten ve vekaleten yapan davalı ...'nın hesabına banka havalesi yoluyla gönderildiği yolundaki iddianın, Kuveyt Türk Bankası cevabı yazısı ekindeki bilgi ve belgelerle teyit edilmiş bulunmasına; davalı borçluların kız kardeşleri olan ..... ile davalı alıcı ... arasında eskiden var olan ortaklık nedeniyle, bir ticari ilişkinin bulunması ve tanışıklık olmasının aynı ilişki ve tanışıklığın davalılar arasında da var olduğunu kanıtlamaya tek başına yeterli bulunmamasına, davacı tarafın davalı olan kişiler arasında tanışıklık, ahbaplık veya ticari ilişki bulunduğuna yönelik iddiası bakımından, kız kardeşinin durumu dışında başkaca somut herhangi bir delile dayanmadığı, bu konuda tanık dahi bildirmediği de dikkate alındığında, davalı ...'nin diğer davalıların içinde bulundukları mali durumu bildiği veya bilmesi gerektiği husususun usulüne uygun şekilde kanıtlayamadığı anlaşıldığına; davalı borçluların satıştan sonra bir süre taşınmazı kullanmalarına makul bir süre izin verilmesinin de esasen yaygın bir uygulama olmasına ve davalı ...'nın da fiilen taşınmazdan ayrılmış olduğunun belirlenmesine göre davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmişse de; dosya içerisinde yer alan Kuveyt Türk Banka hesap ekstresi incelendiğinde; dava konusu gayrımenkullerin bedellerinin kısım kısım yatırıldığı, yatırılan bedellerin akabinde davalı borçlunun hesaptan söz konusu yatan paraları çektiği, akabinde tekrar davalı 3. kişilere para yatırma işlemi gerçekleştirdiği, aynı gün içinde birbirini izleyen banka hareketlerinin olduğu, ayrıca hesap ekstresi incelendiğinde de davalı borçlu ile davalı 3. kişiler arasında dava konusu tasarruf işlemlerinden öncesine ait para çekme/ yatırma işlemi de olduğu anlaşılmış olup, söz konusu hesap ekstrelerindeki para giriş çıkış hareketleri Mahkemece araştırılmaksızın, davalı 3. kişinin davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi olmadığı gerekçesi ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA HMK 373/1 madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, dosyanın İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine, dairemiz ilam örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.