Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1443
Karar No: 2012/6298
Karar Tarihi: 26.06.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1443 Esas 2012/6298 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı vekili, 199 ada 2 parselde kazanılmış zilyetliğe dayanarak tapu kaydının iptalini ve vekil edeni adına tapuya tescilini istemiş ancak ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazın ada numarasının yanlışlıkla 179 olarak yazıldığı açıklanmıştır. Mahkeme, dava konusu taşınmazın 179 ada 2 parsel olduğunun belirlendiği ve şikayet tarihinden itibaren hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, sadece ada numarasının yanlış gösterilmiş olmasının maddi hata kapsamında olduğuna karar verilmiştir. Bu nedenle, dava tarihine kadar kazanma süresinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerektiği vurgulanmış ve hatalı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi ve HUMK'nun 459. maddesi (HMK'nun 304.m) üzerinde durulmuştur.
8. Hukuk Dairesi         2012/1443 E.  ,  2012/6298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 04.02.2011 gün ve 340/53 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, miras, intikal, harici ve rızai taksim ile tespit öncesi 40-50 yıllık kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak 199 ada 2 parsele ait tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, keşif sonrası 02.11.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde taşınmazın ada numarasını yanlışlıkla 179 olduğu halde 199 olarak yazdıklarını belirterek dava konusu taşınmazın 179 ada 2 parsel olduğunu açıklamıştır.
    Davalı Hazine vekili, davacının taşınmazda hakkı olmadığını, ıslah dilekçesine karşı da ıslah dilekçesi tarihi itibarıyla hak düşürücü sürenin geçtiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davasının hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesinde yazılı 199 ada 2 parsel, hali yerlerden olduğu açıklanarak kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit edilmiş, tutanak 08.12.1993 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Islah dilekçesinde dava konusu olduğu açıklanan 179 ada 2 parsel de ileride kültür arazisine çevrilebilecek yerlerden olduğu açıklanarak taşlık arazi vasfı ile Hazine adına tapuya tescil edilmiş, tutanak 22.12.1995 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece, mahallinde yapılan keşifte dava konusu taşınmazın 199 ada 2 parsel değil, 179 ada 2 parsel olduğunun belirlendiği, davacının ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazın 179 ada 2 parsel olduğunu açıkladığı, ıslah ile dava konusu haline gelen 179 ada 2 parselin tutanağının kesinleştiği tarihten ıslah tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın 199 ada 2 parsel olduğu açıklanmış ise de, keşif sonrası davacı vekili dava konusu taşınmazın ada numarasının sehven 179 olması gerekirken 199 olarak yazıldığını açıklamış ve bu maddi hatanın giderilmesini istemiştir. Dosya arasında bulunan belgeler ve teknik bilirkişi krokisi karşısında her iki taşınmazın da kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tesbit edildikleri, parsel numarası ve yerin değişmediği, sadece ada numarasının 179 yerine 199 olarak yazıldığı, iki taşınmaz arasında sadece eski Hakkari yolunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda sadece ada numarasının yanlış gösterilmiş olmasının HUMK.nun 459. maddesi (HMK’nun 304.m.) gereğince maddi hatadan kaynaklandığı ve dava tarihinin ıslah talepli dilekçenin verildiği 02.11.2010 değil, davanın ilk açıldığı 05.12.2003 olarak dikkate alınması gerekir. Bu tarih dikkate alındığında 179 ada 2 parsele ait tutanağın kesinleştiği 22.12.1995 tarihinden dava tarihi 05.12.2003 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3.maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği gözetilerek taraf delillerinin eksiksiz toplanarak tesbit tarihine kadar davacı lehine kazanma süresi ve koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, ondan sonra elde edilecek sonuca göre işin esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde dava tarihinin ıslah talebine yönelik dilekçenin verildiği 02.11.2010 tarihi olduğu kabul edilerek hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
    26.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi