19. Hukuk Dairesi 2018/3876 E. , 2020/926 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı banka ile davalı asıl borçlu ... arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılar ... ve ...’un müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlulara karşı başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçluların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalıların %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ..., davanın süresinde açılmadığı ve bankaya borçlarının olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı ... ise cevap dilekçesi sunmamış olup, mahkemece yapılan duruşmada bankaya borcunun olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekilinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 2016/4287 esas ve 2016/15380 karar sayılı ve 01.12.2016 tarihli ilamıyla; “Somut olayda davaya dayanak oluşturan icra dosyasında davalılar tarafından sunulan itiraz dilekçelerinin davacıya tebliğe çıkarılmadığı görülmektedir. Bu nedenle süre işlemeye başlamamıştır. Mahkemece İİK. 67/1 maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde değerlendirme yapılarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, banka kayıtlarının yerinde incelendiği, davalılarca takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılmış ödemelerin olduğu belirtilerek, davacının davasının kabulü ile davalıların Düzce 3.İcra Müdürlüğü’nün 2013/2878 takip sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalı tarafça yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce dosya borcundan düşülmesine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Mahkemece davalılarca takip tarihinden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemelerin icra müdürlüğünde dikkate alınmasına karar verilmiştir. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre davacı alacaklının takipten sonra ve itirazın iptali davasından önce davacı alacaklıya yapılan ödemeler yönünden itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HGK’nun emsal nitelikte 2011/19-532 esas ve 2011/640 karar sayılı ve 19.10.2011 tarihli ilamıyla; “...takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış kısmi ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığına işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı gerekçeyle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denmiş olup, yine HGK’nun 2017/19-822 esas ve 2018/1754 karar sayılı ve 22.11.2018 tarihli ilamında; “...takip tarihi itibariyle alacak miktarı belirlenip takipten sonra ancak dava açılmadan önce yapılmış kısmi ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığına işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilerek hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
Bu bakımdan mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak davalıların takipten sonra ve davadan önce yapılan ödemelere göre davacının takip talebinde yazılı alacağının bir kısmı veya tamamının haricen tahsil edilip edilmediği belirlenerek böyle bir durum varsa alacağın tahsil edilen kısmı yönünden davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek davacının hukuki yararı olmadan açtığı dava bölümünün reddine kalan kısım yönünden takibin devamına karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 09.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.