Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/19031
Karar No: 2022/6771
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19031 Esas 2022/6771 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/19031 E.  ,  2022/6771 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; davalı ...'ın 30/04/2014 tarihli 125.000,00 TL bedelli çekten dolayı müvekkiline borcu bulunduğunu, borcun kaynağının 2012 yılı içerisinde taraflar arasında imzalanan gayrimenkul alım satımı sözleşmesine dayandığını, bu borçtan dolayı İzmir 13. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5767 sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlu olan davalı ...'in aciz halinde olduğunu, ancak mal varlığı araştırması neticesinde İzmir ili Torbalı ilçesi Ayrancılar mah. 551 ada 10 parsel A blok 1. Bodrum kat 4 nolu bağımsız bölüm sayılı dükkan niteliğindeki taşınmazını 27/09/2013 tarihinde 3.000,00 TL bedel ile diğer davalı ...'ye sattığını, ... tarafından da 03/04/2015 tarihinde 42.000,00 TL bedel ile ...'ya satıldığını, yine diğer dava konusu taşınmaz olan İzmir ili ..... ilçesi .... mah. .... ada 10 parsel C blok Zemin ve Çatı kat 7 nolu bağımsız bölüm sayılı dubleks mesken niteliğindeki taşınmazı da borcun doğumundan sonra 12/07/2013 tarihinde 2.000,00 TL bedel ile diğer davalı ...'e sattığını, ... tarafından da 13/04/2015 tarihinde 42.500,00 TL bedel ile diğer davalı ...'e satıldığını, satışların muvazaalı olduğunu belirterek davacının alacağının tahsili için dava konusu taşınmazlara ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; diğer davalı ... ile dava konusu İzmir ili .... ilçesi ... mah. ... ada 10 parsel C blok Zemin ve .... kat 7 nolu bağımsız bölüm sayılı dubleks mesken niteliğindeki taşınmazın satışı ile ilgili 2010 yılında anlaştıklarını, davalı ... ile akrabalık bağının olmadığını, çalıştığı işyerinde tanıştığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazı .... ilçesinde bulunan ..... emlak vasıtası ile satın aldığını, diğer davalı mülk sahibi ... ile telefonda görüştüğünü, taşınmaz değeri olan 54.476,90 TL'yi ...'nin banka hesabına gönderdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; davalı ... ile tanışıklığının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı borçlu .....tarafından ...'ye yapılan satışın taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğu, mislini geçtiği, bu nedenle muvazaalı olduğu, ...'den ...'ya yapılan satışın ise taşınmazın gerçek değerinin mislini geçmediği bu nedenle muvazaa iddiasının yerini bulmadığı, davalılar arasında akrabalık bağı olmadığı anlaşıldığından ... tarafından ...'ye satış işlemine konu tasarrufun iptaline, bu taşınmazın elden çıkarılmış olması nedeni ile taşınmazın 10/11/2015 tarihindeki değeri olan 70.000,00TL’nin İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2014/5767 takip sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileri geçmemek kaydı ile ...'den alınarak davacıya verilmesine, davalı borçlu Mehmet tarafından ...'e yapılan satışın taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğu, mislini geçtiği, bu nedenle muvazaalı olduğu, ... tarafından davalı ...'a yapılan satışın ise taşınmazın gerçek değerinin mislini geçmediği bu nedenle muvazaa iddiasının yerini bulmadığı, davalılar arasında akrabalık bağı olmadığı anlaşıldığından ... tarafından ...'e satış işlemine konu tasarrufun iptaline, bu taşınmazın elden çıkarılmış olması nedeni ile taşınmazın 10/11/2015 tarihindeki değeri olan 120.000,00 TL'nin İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2014/5767 takip sayılı dosyasındaki asıl alacak ve ferileri geçmemek kaydı ile ...'den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, İstinaf Kanun yoluna başvuran ... vekilinin istinaf başvurusunun, süresinde olmadığı ve bu hususta ilk derece mahkemesince istinaf başvurusunun süre yönünden reddine ilişkin ek karar verilmiş olup, bu ek karara karşı istinaf başvurusu olmadığından ve istinaf kanun yoluna başvuran ... vekilinin istinaf başvurusunun, istinaf eksik harcının muhtıraya rağmen tamamlanmamış olduğundan, reddine ilişkin ek karar verilmiş olup, bu ek karara karşı istinaf başvurusu olmadığından, bu davalılar yönünden istinaf incelemesi yapılmasına yer olmadığına, davalı ... açısından davanın reddedilmesinin ve ... açısından bedele dönüştüğünün kabul edilmesinin doğru olduğu görülmüş ise de, mahkemece belirlenecek bedel, taşınmazın ...'in elinden çıktığı 13/04/2015 tarihindeki değer olması gerekirken, dava tarihi olan 10/11/2015 tarihindeki değer olduğundan doğru bulunmadığından davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak bu yönden düzeltilmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Somut olayda; bölge adliye mahkemesince de belirtildiği üzere; davalı-3.kişi ... tarafından taşınmaz üzerindeki ipotek ile ilgili bankaya müracaat edilerek kalan ipotek borcunun sorulduğu ve yine dosyada mevcut 12/07/2013 tarihli 60.000,00 TL bedelli dekont ile bu ipotek borcunun davalı ...'in eşi .... tarafından ödendiği, bu miktar ve tapu senedinde görülen 2.000,00 TL birlikte değerlendirildiğinde, 62.000,00 TL'lik ödemenin ispatlandığı, bu nedenle, sadece tapudaki değer ile, işlem tarihi için belirlenen gerçek değer arasında misli fark olduğuna ilişkin gerekçenin doğru olmadığı, ispatlanan ödeme ile mahkemece belirlenen değer arasında misli fark bulunmadığı sabittir. Ancak; bölge adliye mahkemesince davalı 3. kişi ... ve dava dışı eşi ... tarafından sunulan cevap dilekçesinde, ev ile ilgili ilişkinin 2010 yılında kurulduğu, davalı-borçlu ile de ...'in, bu tarihten 3-5 ay önce gazetedeki reklam çalışması vasıtasıyla tanıştığı kabul edilmekte olup, buna göre, davalı-3.kişi ...'in borçlunun durumunu ve amacını bilecek kişilerden olduğu nazara alınarak İİK.m. 280/1 uyarınca davanın kabulü ile tasarrufun iptaline karar verilmişse de; dosya kapsamından davalı borçlu ...’ın müteahhit olduğu, davalı 3. kişi ...’in eşi ...’in ise gazetede çalışan reklamcı olduğu, davalı borçlu ile bu nedenle bir reklam işi için tanıştıkları anlaşılmış olup davanın kabulü için yalnızca bu şekilde bir tanışıklık yeterli olmayıp, bunun dışında davalı 3. kişi ...’in davalı borçlu ... ile yakın olduğu yada İİK’nun 280/1. maddesi gereğince borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olduğu da ispat edilememiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirilerek davanın davalı 3 .kişi ...’e devredilen taşınmaz yönünden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı yorum ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e geri verilmesine 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi