MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Her ne kadar mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından, suça konu yerin 15/04/1989 tarihinde kesinleşen 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılan arazi kadastrosuna göre orman vasfıyla hazine adına kayıtlı 109 ada 19 nolu parsel sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmışsa da, dosyada mevcut yazışmalar ve bilirkişi raporlarından, 02/06/2009 tarihinde başlanılan 2/B çalışmaları sonucunda dava konusu yerin 2/B alanları içinde kaldığının; bu çalışmaların 20/09/2011 tarihinde ilan edildiğinin; sanık hakkındaki suç tutanağının ise 2/B çalışmalarının ilan tarihinden sonra 08/10/2011 tarihinde düzenlenmiş bulunduğunun anlaşılmasına göre sanığın suç kastının varlığından bahsedilemeyeceğinden tebliğnamede yazılı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan idare vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 30/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.