17. Hukuk Dairesi 2014/13265 E. , 2016/10932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların karıştığı kazada, kaldırımda bulunan davacı ..."a çarpmalarıyla davacının hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü ve birçok tedavi gideri yapıldığını, iki ay boyunca yatmak zorunda kaldığını, yaralanan davacı ile anne babası olan diğer davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL. maddi ve davacı ... için 10.000,00 TL, diğer davacılardan her biri için 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ..., kazada kusuru olmadığını, talep edilen maddi ve manevi tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., kazada kusuru olmadığını, talep edilen manevi tazminatların fahiş olduğunu, davacının tedavi giderlerinin Devlet tarafından karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketleri vekilleri, sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini,
manevi tazminatın poliçe teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 1.000,30 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden (sigortacılar yönünden dava tarihinden) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline ve davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat istemlerinin reddine; davacı ... için 7.500,00 TL, anne ... için 3.000,00 TL, baba Şeyhmus için 3.000,00 TL. olmak üzere toplam 13.500,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketleri dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz talebi yönünden;
6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davalılar aleyhine 1.000,30 TL. maddi tazminata hükmedilmiştir. Karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir.Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı ... vekili ile davalı ..."in manevi tazminat ve sair yönlere ilişkin temyiz talebi yönünden;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (eski BK 47) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin, davacı ... lehine hükmolunan maddi tazminata ilişkin kısım yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ile davalı ..."in yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 426,18 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına 28.11.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi gereğince uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nun 427.maddesi gereğince temyiz kesinlik sınırı değerlendirmesinde maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamının gözönüne alınması gerektiği görüşünde olduğumdan ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle temyiz isteminin reddedilmesine ilişkin (1) nolu çoğunluk görüşüne katılmıyorum.