17. Hukuk Dairesi 2014/13867 E. , 2016/10951 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
-KARAR-
Davacılar vekili; davacıların murisi ..."ın 04.07.2005 tarihinde davalı ... şirketine ... Poliçesi ile sigortalı motorsiklet ile yaptığı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik kızı .... için 5.000,00.-TL, oğlu.... için 3.000,00.-TL, oğlu .... için 2.000,00.-TL, anne ... için 5.000,00.-TL ve baba ....için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 20.000,00.-TL destekten yoksunluk tazminatının (poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile) başvuru tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili, dava değerini 14.03.2013 tarihli dilekçesi ile davacı çocuk .... için 17.000,00.-TL, davacı çocuk ... için 17.000,00.-TL, davacı çocuk ....için 9.000,00.-TL, davacı anne ... için 9.000,00.-TL ve davacı baba ... için 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 50.000,00.-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi kapsamında bulunduğunu, zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacıların murisinin meydana gelen kazada %100 kusurlu bulunduğundan davalının zarardan sorumlu
tutulamayacağını, hatır taşıması söz konusu olduğundan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, murisin ehliyetsiz olarak kazaya sebebiyet verdiği anlaşılmakla sigortalı ..."e rücu edilebileceğinden davanın adı geçene ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ...için 17.000,00 -TL, ...için 10.000,00 -TL, ... için 9.000,00 -TL, ... için 9.000,00 -TL, ... için 5.000,00 -TL olmak üzere toplam 50.000,00 -TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davacılar yararına davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.561,75 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 28.11.2016 günündeÜye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ... şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.