17. Hukuk Dairesi 2015/7512 E. , 2016/10970 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
-K A R A R-
Davacılar vekili müvekkillerinin murisi ...’in, sürücüsü olduğu aracın davalılardan ....San. Ltd. Şti.’nin maliki, ...’un sevk ve idaresindeki araçla karışmış olduğu trafik kazası sonucu vefat ettiğini bildirip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müteveffanın eşi davacı ... ile çocukları ....için 1.000,00’er TL’den toplam 4.000,00 TL maddi tazminat yine davacılardan her biri için 25.000,00’er TL’den toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 26.09.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat yönünden talep miktarını 4.000,00 TL’den 199.793,73 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, kusura ve talep edilen tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile 100.000,00 TL manevi tazminatın 07.06.2007 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 1/4 oranında davacılara verilmesine, 119.287,41 TL maddi tazminatın eş ... için, 40.479,87 TL maddi tazminatın
oğlu ... için, 23.043,58 TL maddi tazminatın kızı ... için, 16.983,07 TL maddi tazminatın kızı ... için olmak üzere toplam 199,793,93 TL maddi tazminatın 07.06.2007 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi (6098 sayılı TBK"nin 56. md.) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahiplerine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Açıklanan bilgiler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal
ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK."nin 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 28.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.