20. Hukuk Dairesi 2013/5894 E. , 2014/2978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İdil Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2009/96-2013/25
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Y.. B.. "un 11.05.2009 havale tarihli dava dilekçesi ile; İdil İlçesi, D.. Köyü, S...Tepesi Mevkiinde kain tarlasının bulunduğunu, 20 yılı aşkın süreden beridir nizasız ve malik sıfatı ile eklemeli zilyetlikle mülkiyeti kendisine ait iken kadastro çalışmaları sırasında haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tarlanın 102 ada 1 parsel numarası ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla, davalı Hazine adına tesbit ve tescil edilen 102 ada 1 parselin tesbitin iptalini ve adına tescil edilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ve 102 ada 1 nolu parselin tapusunun 11/04/2011 tarihinde kadastro bilirkişilerinin sunmuş oldukları krokide “A” harfi ile gösterilen 33.365,71 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile davacı gerçek kişi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli parsel orman sınırları içinde bırakılmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmaza uygulanan memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre eski tarihlerden beri dava konusu yerin tarım arazisi olduğu ve bitki örtüsü ve taşınmazın orman vasfı olmayan ve orman içi boşluk olmayan tarım arazisi vasfında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, orman bilirkişileri N... A.., H.. A.. ve C.. Y.." ın 08.04.2011 havale tarihli raporunda dava konusu taşınmazın memleket haritasında yapraklı ve kısmen çalı formlu ormanlık alan içerisinde kaldığının belirtilmesine rağmen, raporun sonuç kısmında dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Ancak, rapora ekli hava fotoğrafında ise ağaçlık alan olduğu görülmekte ve çelişki oluşturmaktadır, bu nedenle, mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin
ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili ve hava fotoğrafları ve memleket haritasında görülen yeşil ya da koyu renkli alanların ne anlama geldiği, taşınmazın üzerinde var ise ağaçların sayısı, cinsi, kapalılık oranının açıklandığı bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.