17. Hukuk Dairesi 2016/7022 E. , 2016/11074 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkilinin 23.10.2009 tarihinde kaldırımda yürürken davalı ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın bordüre çarpıp kırdığını, kırılan bordür taşının müvekkilinin ayağının üzerine gelmesi sonucu müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin olay tarihinde ..."da misafir olarak bulunduğunu, ..."a dönmek için ambulans bulamamaları üzerine taksi tutularak müvekkilinin 700,00 TL karşılığında ..."a götürüldüğünü, kırığın müvekkilinin yaşamını (2) derecede etkilediğinin belirlendiğini ve tekrar alçıya alındığını, müvekkilinin halen sağ ayağının üzerine basamadığını, topalladığını, bu süreçte müvekkilinin gündelikçi tutmak durumunda kaldığını, yaklaşık 2.000,00 TL gündelikçi ücreti ödediğini, ..."ın ... ilçesinde oturan müvekkilinin 5-6 kez ... Hastanesi"ne tedaviye gitmek durumunda kaldığını, .... ile ilgili olarak şikayette bulunduklarını, müvekkilinde sabit izler oluştuğunu, kazadan etkilenen müvekkilinin ölüm korkusunu halen hissettiğini, sokağa çıktığında tedirgin olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL maddi,
10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Şirketi vekili, müvekkili şirket kayıtlarında olay tarihini kapsar poliçe bulunmadığını, davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulmadığını, sorumluluklarının başlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı .... vekili müvekkilinin kusuru ve kastı bulunmadığını, müvekkilinin aracının hızlı olmadığını, davacının da dikkatsiz davrandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, 649,56 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 4.000,00 TL manevi tazminatın 23/10/2008den itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar .... vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2015 yılı için 2.080,00 TL"dir.
Temyize konu 649,56 TL maddi tazminatın kabulüne ilişkin karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalılar .... vekilinin maddi tazmina ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalılar .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar .... vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçelerinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 193,24 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına 1.12.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2.maddesi gereğince uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nun 427.maddesi gereğince temyiz kesinlik sınırı değerlendirmesinde her bir davacı için hükmedilen/reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamının gözönüne alınması gerektiği görüşünde olduğumdan ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle temyiz isteminin reddedilmesine ilişkin (1) nolu çoğunluk görüşüne katılmıyorum.