
Esas No: 2018/613
Karar No: 2019/1222
Karar Tarihi: 25.12.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/613 Esas 2019/1222 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/613 Esas
KARAR NO : 2019/1222
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin " ... MAKİNA " markası ile faaliyet gösteren ithalat ve ihracat yapan bir firma olduğunu, bu kapsamda İsrail'de yerleşik dava dışı... firmasına 25.10.2017 tarihli fatura içeriği malları satıp ihraç ettiğini, müvekkil ile alıcı firma arasında anlaşma uyarınca ihraç edilen mal bedelleri " mal mukabili ödeme " rejimine tabi olarak alıcı/ithalatçı firma aracı bankalar kanalıyla müvekkilin bankasına ödemeye başladığını, müvekkilin hesapları ... A.Ş. nezdinde bulunduğu, ithalatçı ... firmasının ise İsrail'de yerleşik ... LTD. unvanlı bankada bulunduğunu, ... firması ödemelerin ilki olan 40.000,00 EURO'luk ödemeyi 20.06.2017 tarihli havale belgesi (SWİFT mesajı) uyarınca kendi bankası vasıtasıyla aracı konumundaki ... BANK ... aracılığıyla ... A.Ş. ... Şb. Nezdindeki ... İBAN numaralı hesabına gönderdiğini, ANCAK, müvekkilce anlaşılamayan bir şekilde müvekkil ile ... firması arasındaki ticari ilişkiyi öğrenen ve kimliği bilinmeyen şahıs veya şahıslarca İsrail'deki ithalatçı firmaya ithalat bedellerini bundan böyle müvekkilin ... Bankası ... Şb. Nezdindeki ... İBAN numaralı hesaba gönderilmesi hususunda sahte bir talimat verildiği, anılan talimata atfen ithalatçı firma 14.03.2018 tarihinde kendi bankası üzerinden 17.000,00 EURO'yu ... BANK ... aracılığı ile davalı ... Bankası ... Şb.nezdindeki müvekkile ait olmayan İBAN numarasına (ancak alıcı unvanı müvekkil şirket olarak) gönderdiğini, ihracat bedelinin gecikmesi üzerine ithalatçı firma ile yapılan görüşmede olayın gerçek yüzünün ortaya çıktığı, davalı banka nezdinde yapılan araştırmada İBAN numarasının diğer davalı...'a ait olduğunun öğrenildiği, dolayısıyla mal bedeli diğer davalı... hesabına kaydedildiğini, müvekkilin davalı banka nezdinde herhangi bir hesabının bulunmadığı, SWIFT mesajı tetkik edildiğinde İBAN numarasının...'a ait olduğu fakat alıcı unvanının müvekkil şirket olduğunu, davalı banka İBAN ve alıcı unvanı uyuşmazlığı olmasına rağmen, davalı banka İBAN ile alıcı unvanı tutarsızlığını irdelemeden havale bedelini diğer davalıya ödediğini, TCMB İBAN uygulamasına ilişkin 2008/6 sayılı Tebliğinin 7/2 m. göre " bankalara gelen ve alıcı hesap numarası İBAN Olarak belirtilen para transferlerinde İBAN'ın doğrulanması zorunludur." düzenlemesi bulunduğu, yine TBB tarafından EKİM 2009 tarihinde yayımlanan İBAN uygulamasına ilişkin Tebliğin 7/2 m. benzeri düzenlemenin bulunduğunu, bu nedenlerle 17.000,00 EURO alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a m. uyarınca işlemiş faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; gönderici bankanın SWlFT mesajında belirttiği İBAN numarası alıcısı hesabına paranın aktarıldığını, davacı zararını diğer davalıdan talep etmesi gerektiği, müvekkil banka gönderici bankanın havale talimatını aynen yerine getirdiği, TCMB Tebliğinin 7 m. göre İBAN Doğrulması . zorunluluğunun bulunduğu, bu doğrulama sadece formatın doğru olup olmadığının kontrol edilmesine yöneliktir, İBAN ile alıcı unvanının doğrulanması anlamında olmadığı, para müvekkil banka şubesine geldiğinde, sistemde...-... Dış Tic.Ltd.Şti. olarak görüldüğünden, müvekkil bankanın o hesaba aktarılması gerektiğini düşünmesinin doğal olduğu,... internet bankacılığı şubesi üzerinden hesap adını...-... Dış Tic.Ltd.Şti. olarak eklediği, bu husus dikkate alındığında, müvekkil banka herhangi bir uyumsuzluğu fark edemediği, diğer yandan İsrail'de yerleşik firmaya İBAN no.su değişikliği davacının internet bankacılığı şubesi şifresi ile yapılmış ise, bu durumda davacı kendi şifresini koruyamamış olmakla kendisinin sorumlu olduğunu, müvekkilin somut olayda, herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı...'ın ise davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan kusurlu eylem iddiasına dayalı olarak alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış olup tarafların delilleri toplanmıştır.
Davalı bankadan davaya konu havaleye ait işlem kayıtları ile SWIFT mesajları celp edilmiş ve IBAN numarası ile havale lehtarının uyumunu kontrol etme yükümlülüğüne ait emsal uygulama ve yazılı dokümanlar dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişiler ..., ... ve ... tarafından hazırlanan 09/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ''... Davacı yan, çok açık olmamakla birlikte diğer davalı havale Alıcısı tarafından IBAN numarasının hacklendiğini ya da 3. Bir şahıs tarafından ithalatçı firmaya e-mail vesaire gibi bir kanaldan bildirildiğini ima etmeye çalıştığı anlaşıldığını, yani davacının daha önce ... A Ş. ... Şb. Nezdindeki ... gerçek İBAN numaralı hesabına 20.06.2017 tarihinde gönderdiği 40.000,00 EURO rağmen, dava konusu 2. Transfer işleminde hangi kanaldan ve/veya kim/ler tarafından mal alıcısı/ithalatçı firmaya bildirildiği anlaşılamayan, başka bir İBAN hesabına (... ...'a ait) mal bedelinin gönderilmiş olduğu aşikar olduğunu, TC Merkez Bankasının IBAN uygulamasına ilişkin Tebliğ hükümlerine göre havale alıcısı bankaya IBAN numarasını doğrulama zorunluluğu getirildiğini, tebliğ hükümlerine göre uluslararası kanaldan Havale alıcısına ait IBAN numarası doğrulamasını lehtar bankanın (alıcının bankası) yapması gerektiği anlaşıldığını, IBAN uygulama Tebliğinin yurtiçi bankalarca somut olay karşısındaki fiili tatbiki durumu araştırıldığında, bankaların bu yönde verdikleri güncel şifahi bilgilere göre havale alıcısı bankanın IBAN numarası ve alıcı unvanını eşleştirmekte yükümlü olduğu bilgisinin edinildiğini, böylece bankaların fiili IBAN uygulaması ile Merkez Bankası Tebliğ hükümleri örtüşmekte olduğunu, bu meyanda sayın mahkemenin emsal bankalardan fiili uygulamaya yönelik olarak celp ettiği yazılara göre, Vakıfbank'ın 03.04.2019 tarih ve 141 sayılı yazısında; " Swift sistemi aracılığıyla bankamıza gönderilen para transferlerinde İBAN ile müşteri isim/unvan uyumsuzluğu durumunda, sistemsel olarak meblağ müşteri hesabına aktarılmaksızın şubelerimizin ödenecek havaleler havuzunda bekletilebildiğini, bu süreçte şubelerimiz gerekli kontrolleri yararak, bedeli ya müşterimiz hesabına aktarmakta ya da iade edilmek üzere işlem başlatmakta olduğunu, TC ... Bankasından celp edilen Şube Operasyonları Uygulama Esas ve Usulleri hakkındaki Tebliğ'de, " Şube, havaledeki bilgiler doğrultusunda ödemeyi gerçekleştirememesi durumunda (lehtar isminin, adresinin veya hesap numarasının yanlış veya eksik olması gibi nedenlerle), vakit geçirmeden ödenememe nedenini havaleyi gönderen Operasyon Merkezi Bölüm Başkanlığına bildirerek havale ile ilgili yeni talimat talep eder. Bu tür havaleler için 45 günlük süreninin dolması beklenmez."; denildiğini, Dava dışı Vakıfbank ve davalı TC ... Bankasından celp edilen verilere göre, bankaların gösterilen İBAN no.su ile havale alıcısının unvanını karşılaştırıp, birbiriyle sistemsel olarak uyumlu olup olmadığını kontrol etmekte oldukları anlaşılmaktadır. Yani İBAN İle alıcının unvanı birebir eşleşmiyorsa bu tür havaleler ya iade edilmekte ya da araştırılmak suretiyle İBAN ve alıcı unvanı eşleştirildikten sonra havale bedeli hesaba geçirilebilmektedir. O halde bu safhada şu söylenebilir; İBAN ve alıcı unvanı eşleştirmesi hem bankaların kendi dahili mevzuatı ve hem de TC Merkez Bankasının yukarıda belirtilen İBAN uygulamasına yönelik Tebliğinin 7/2 m ile 8 m. altında böyle bir eşleştirme zorunluğunun getirildiğini, somut olayda göndericinin bankası, havale amirinin (ithalatçı firma) vermiş olduğu yazılı talimatında belirtilen havale alıcısının İBAN numarasına ve alıcı unvanı açıkça belirtilen davacı şirkete para transferini usulüne uygun olarak gerçekleştirmekle yükümlü olduğunu, bahse konu olayda İsrail'de yerleşik havale amirinin talimatının gereğinin aynen ifa edilmiş olduğu anlaşıldığını, gerek,İBAN uygulama tebliği ve gerekse de bankaların fiili uygulamalarına göre havale alıcısının bankası İBAN numarasını ve şirket unvanını eşleştirmeden gönderilen parayı salt İBAN numarasını yeterli kabul ederek alacak kaydettiğini, şayet havale alıcısı banka kendi mudisinin İBAN ve unvanını kontrol etmiş olsaydı, bunların eşleşmediğini görüp havale tutarını kabul etmeyip reddedeceğini, yurtiçi havale/EFT işlemlerinde de yine kontrol ve alıcı bilgileri eşleştirmesi alıcının bankası tarafından yapılmakta olduğunu, bu durum karşısında da davacı şirket hesabına gönderilen mal bedeli para yanlış hesaba geçmeyeceği için davacı zarara uğramayacağını, netice itibariyle havale bedelinin İBAN ve alıcı unvanı birbiriyle örtüşmeyen hesaba geçirilmesinde havale alıcısı davalı banka kanımızca tam kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığını, T.C Merkez Bankasının IBAN uygulamasına yönelik tebliğ hükümleri ile bankaların fiili uygulamaları karşısında davalı bankanın havale alıcısının IBAN numarasını ve unvanını sistemsel olarak doğrulama ve eşleştirmekle yükümlülük altında olduğunu, davalı banka mevzuattan kanyaklanan bu edimlerini özenli bir şekilde ifa etmediği için somut olayda kusurlu olduğu değerlendirildiğini, yine diğer davalı şahsında kendisine ait olmayan bir havale bedelini tahsil etmekle onunda kusurlu olduğunu, dolayısıyla davacının maruz kaldığı zararın davalılardan müteselsilen tahsil edilebileceğinin kanaatine, dava tarihinden itibaren transfer bedeli 17.000,00-EURO nun 3095 sayılı yasanın 4/a hükmü uyarınca basit usulde işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen istenebileceğini...'' mütalaa ettikleri görülmüştür.
Huzurdaki davada; davacı şirket ile dava dışı İsrail merkezli şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında, dava dışı firmaya gelen talimat nedeni ile davacıya ödenmesi gereken bedele ilişkin davalı bankanın ... şubesindeki ... IBAN numaralı hesaba 17.000 Euro havale talimatının verildiği, bu havale bedelinin ise IBAN numarasının ait olduğu davalı...'ın hesabından ödendiği tespit edilmiş olup somut olaydaki uyuşmazlığın; davacı şirkete ulaşması gereken havale bedelinin, davalı banka şubesine gönderilmesi ve davalı asile ödeme yapılması sureti ile davalı bankanın SWIFT mesajında belirtilen alıcı hesap numarası ile havale alıcısını kontrol/denetim yükümlüklerine aykırı davranıp davranmadığı, davalı bankanın kusurlu olup olmadığı, davalı banka ile davalı...'ın davacının zarara uğramasına sebebiyet verip vermedikleri, neticeten havale bedeli olan 17.000 Euro'nun davalılardan tahsili isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda bankacılık alanında uzman bilirkişiler marifeti ile inceleme yapılmış olup davacının davalı banka nezdinde hesabının bulunmadığı, buna karşın davacı hesabına gönderilmesi gereken 17.000Euro'nun, dava dışı firmaya ulaşan talimat sonucu gönderildiği IBAN numarasının ait olduğu hesap sahibi olan davalı...'a ödenmesi sureti ile anılı davalının, davacı zararına sebepsiz zenginleştiği, bu nedenle de davalı...'ın davacı yanın havale bedeli kadar uğradığı zararı tazminle yükümlü olduğu sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte davalı bankanın, dava dışı firmanın SWIFT mesajında belirtilen IBAN numarası eşleştirmesini yaptığı ve havale bedelinin mesajda belirtilen IBAN numarasının banka nezdindeki hesabına gönderildiği görülmüş olup bir sonraki adımda davalı bankanın IBAN eşleştirmesi yapmakla birlikte havale alıcısı ile IBAN hesabının ait olduğu hesap sahibini eşleştirip eşleştirmediği meselesi üzerinde durulmuştur. Nitekim Merkez Bankası'nın 2008/6 sayılı Tebliği'nin 7/2. maddesi ile 8. maddeleri kapsamında IBAN ve alıcı unvanı eşleştirmesi zorunluluğu getirilmiş olup bu noktada her ne kadar bilirkişiler tarafından davalı bankanın, havale alıcısı (davacı) ... Dış Ticaret limited şirketi iken havale alıcısı unvanı eşleştirmesini yapmadığı, bu nedenle bankanın kusurlu olduğu yönünde görüş belirtilmiş ise de davalı bankanın davalı...'ın hesabının davalı ismi ile birlikte ... Dış Ticaret limited şirketi olarak kayıtlı olduğunu beyan ettiği görülmüş olup davalı banka vekiline anılı savunmasına yönelik eksik belge ve delillerini ibraz etmek üzere kesin süre verilmiş ve kesin süre içerisinde hesap kayıtlarının görüntülendiği işlem çıktısı ibraz edilmekle incelemeye alınmıştır. Böylece ibraz edilen işlem çıktısının tetkikinde; IBAN hesabının ait olduğu hesap adının ... Dış Ticaret limited şirketi olarak yazılı olduğu, hesap genel bilgilerinin ise...-... Dış Ticaret limited şirketi olarak belirtildiği görülmekle, davalı bankanın hem IBAN eşleştirmesini hem de havale alıcı unvan eşleştirmesini yaparak SWIFT mesajında belirtilen IBAN ve havale alıcısı hesabına işlem yaptığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla davalı bankanın gerek Merkez Bankası'nın anılı tebliği gerekse celp edilen bir kısım bankanın emsal uygulamaları kapsamındaki kural ve işleyişlere uygun hareket ettiği, bu hali ile davalı bankaya kusur izafe etmenin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır. Tüm bu gerekçelerle davanın kısmen kabulü ile davalı ... Bankası yönünden davanın reddine, davalı... yönünden davanın kabulü ile 17.000-Euro'nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarınca euro cinsi mevduat uygulanan 1 yıllık en yüksek mevduat faizi uygulanmak suretiyle anılı davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A-Davalı ... Bankası yönünden davanın reddine,
B-Davalı... yönünden davanın kabulü ile,
17.000-Euro'nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarınca euro cinsi mevduat uygulanan 1 yıllık en yüksek mevduat faizi uygulanmak suretiyle anılı davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 6.201,86-TL ilam harcından peşin alınan 1.550,47-TL'nin mahsubu ile bakiye 4.651,39-TL ilam harcının davalı...'dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.550,47-TL peşin harç ve 35,90-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.586,37-TL'nin davalı...'dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.013,20-TL vekalet ücretinin davalı...'dan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı banka kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.013,20-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ... Bankasına verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.335,05-TL yargılama gideri davalı...'dan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı banka vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2019
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.