
Esas No: 2016/15736
Karar No: 2021/207
Karar Tarihi: 13.01.2021
Danıştay 4. Daire 2016/15736 Esas 2021/207 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/15736
Karar No : 2021/207
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, mükellefiyetinin 30/10/2010 tarihi itibariyle terkini istemiyle yapılan 30/12/2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacının aracının haczedildiği tarihten sonra herhangi bir faaliyetinin bulunduğuna ilişkin bir delil, iz ve emare olmadığından bahisle mükellefiyetinin re'sen terkin edilmesi gerekirken davacının başvurusunun zımnen reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının aracı hacizli olmuş olsa da davacının mülkiyetinde bulunduğundan mükellefiyetinin terkin edilmeyeceği, davacının işi bırakıp bırakmadığının araştırılması yoluna gidildiği, yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/01/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davacı tarafından, mükellefiyetinin 30/10/2010 tarihi itibariyle terkini istemiyle yapılan 30/12/2014 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı kabul eden mahkeme kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadî, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinde "Her türlü ticai ve sinai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır." hükmü yer almıştır. Ticari ve sınai faaliyetlerin neler olduğu ise Türk Ticaret Kanununda yer almış olup kara, deniz, hava ve nehir ile göllerde yolcu veya eşya taşımanın ticari faaliyet olduğu belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayoları Trafik Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, yolcu taşımacılığında kullanılan, sürücüsü dahil dokuzdan fazla oturma yeri olan motorlu taşıtlar otobüs, sürücüsü dahil oturma yeri on yediyi aşmayan otobüsler minibüs olarak tanımlanmış, Kanunun 19. maddesinde de, araç sahiplerinin araçlarını yönetmelikte belirtilen esaslara göre yetkili kuruluşa tescil ettirmek ve tescil belgesi almak zorunda oldukları hüküm altına alınmıştır. 18/07/1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğin 28. maddesinde, bütün motorlu araçlar ile bu Yönetmelikte tescili zorunlu kılınan motorsuz araçların sahiplerinin, araçlarını yetkili tescil kuruluşuna tescil ettirmek ve tescil belgesi almak mecburiyetinde oldukları belirtilmiştir. 2918 sayılı Kanunun 20. maddesinde ise, araç sahiplerinin tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak olan araçların satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren üç ay içinde tescili için, bunların hurda durumuna gelmesi hâlinde ise bir ay içinde tescilin silinmesi için ilgili trafik tescil kuruluşuna veya Emniyet Genel Müdürlüğünün belirleyeceği kamu kurum veya kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine başvurmak zorunda oldukları kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı adına … plakalı araç ile şehir içi taşımacılık faaliyetinde bulunmak üzere mükellefiyet tesis edildiği, 2010/Ekim ayında davacının aracının haczedildiği, davacının 30/12/2014 tarihli dilekçesi ile davalı idareden, sahip olduğu ticari aracın haczedildiği ve uhdesinden alındığından bahisle mükellefiyetinin 30/10/2010 tarihi itibariyle terkin edilmesini istediği, davacının talebinin dava konusu işlemle reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda da açıklandığı üzere, otobüs ve minibüslerin mutad kullanımı ticari amaçlı yolcu taşımacılığıdır. Dolayısıyla bu araçların ticari amaçla kullanılmadığının veya trafikten çekilmek suretiyle tescilin usulüne uygun olarak silindiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı durumlarda, aracın ticari amaçla kullanıldığının kabulü gerekir.
Olayda da, davacı tarafından aracın ticari amaçla kullanılmadığına veya usulüne uygun şekilde hurdaya ayrılmak suretiyle tescilin silindiğine ilişkin bir bilgi veya belge sunulamadığından bu kapsamda dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.