19. Ceza Dairesi 2015/2581 E. , 2015/1291 K.
"İçtihat Metni"Kasten insan öldürmek suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin 12/10/2000 tarihli ve 2000/33 esas, 2000/151 sayılı kararı ile 15 yıl ağır hapis (uyarlama kararı sonrası aynı Mahkemenin 27/01/2009 tarihli ve 2008/117 esas, 2009/27 sayılı ek kararı ile 15 yıl hapis) cezasına hükümlü ...’ın, bu cezasının infazı sırasında firar etmesi sebebiyle 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 19/2 ve Ek 2. maddesinin 6. fıkrasına göre Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 16/04/2012 tarihli ve 2012/1581 dosya nolu müddetnameye yönelik itiraz üzerine, inceleme yapma görevinin müddetnameyi düzenleyen yer mahkemesine ait olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair ... Ağır Ceza Mahkemesinin 05/11/2012 tarihli ve 2012/993 değişik iş sayılı kararını müteakip, usul ve yasaya uygun olan müddetnameye yönelik itirazın reddine ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 06/12/2012 tarihli ve 2012/1294 değişik iş sayılı kararı aleyhine ... Bakanlığının 24/01/2015 gün ve 6075 sayılı yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/02/2015 gün ve KYB.2015-39907 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Adı geçen hükümlünün 1999 yılında işlemiş olduğu kasten insan öldürmek suçundan dolayı mahkum olduğu 15 yıllık cezasının infazı sırasında firar etmesi sebebiyle, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 19/2. maddesi gereğince cezasından 1/3 oranında indirim yapılmak ve Ek 2. maddenin 6. fıkrası uyarınca başkaca indirim yapılmadan tanzim edilen müddetnameye yönelik itiraz üzerine, hüküm mahkemesi olan... Ağır Ceza Mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildikten sonra, esas hakkındaki incelemenin infazın yapıldığı yer olan ... Ağır Ceza Mahkemesince yapılarak itirazın reddine karar verilmiş ise de, hükümlü tarafından müddetnameye yapılan itirazın konusunun, esas itibarıyla infaz edilecek sürenin hesabında oluşan tereddütten ibaret olduğu, henüz koşullu salıverilme ile ilgili bir talep olmadığı, bu nedenle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 14/01/2008 tarihli ve 2008/2 esas, 2008/2 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 1412 sayılı CMUK’nun 402/1. maddesine karşılık olarak, işlem tarihinde yürürlükte bulunan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98. maddesinin 1. fıkrasında yer alan, “mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir’" şeklindeki düzenleme nazara alındığında, infaz edilecek sürenin hesabında oluşan tereddütle ilgili olarak hüküm mahkemesince bir karar verilmesi gerektiğinden, karar verilmesine yer olmadığına dair... Ağır Ceza Mahkemesince verilen kararda ve bu karar üzerine esastan inceleme yapan ... Ağır Ceza Mahkemesinin kararında isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca
anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile bunun dışında kalan ve ceza hükmü içeren özel ceza yasalarıyla verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulanmasındaki temel ilke ve amaçlar ile infaz şekilleri, infazın ertelenmesi, infazla ilgili kararlar, denetimli serbestlik, kamuya yararlı bir işte çalıştırma, koşullu salıverme, seçenekli yaptırımların uygulanması, tutuklama kararının yerine getirilmesi, özel infaz hükümleri, mükerrirlere özgü infaz rejimi gibi cezaların infazına ilişkin usul ve esasları düzenleyen, temel bir yasa olup, ceza hükmü içeren yasalar uyarınca verilen ceza ve güvenlik tedbirlerinin uygulama usul ve esaslarını düzenleyen ve içerisinde ceza hükmü içeren bir düzenlemenin de yer almadığı temel yasa niteliğindeki bu yasa özel ceza yasası olarak değerlendirilemez.
Yargıtay Dairelerinin süregelen uygulamalarında; infaz edilmekte olan cezaya ilişkin ortaya çıkan infaz sorunlarına ilişkin ihtilafların kanun yolu incelemeleri, infazı yapılan hükümde uygulanan ceza normunun temyiz incelemesini yapan Daireler tarafından yapılmıştır. 5275 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra da; Yargıtay 11.C.D.’nin 20/11/2013 gün ve 2013/20450 esas, 2013/17234 karar sayılı, Yargıtay l. C.D.’nin 27/01/2014 gün ve 2014/693-234 E.K. sayılı, Yargıtay 8.C.D.’nin 17/03/2014 gün ve 2014/915-6613 E.K. sayılı ve 10/02/2014 gün ve 2014/913-2593 E.K. sayılı, Yargıtay l0.C.D.’nin 17/02/2014 gün ve 2014/904-1059 E.K. sayılı ve 04/03/2013 gün 2012/28685 esas, 2013/2014 karar sayılı, Yargıtay 4.C.D.’nin 16/01/2014 gün ve 2012/36844 esas 2014/992 karar sayılı, Yargıtay 15.C.D.’nin 24/02/2014 gün ve 2014/2207-3249 E.K. sayılı kararlarda olduğu üzere, 5275 sayılı Yasanın infaz sırasında uygulaması ile ilgili ortaya çıkan hususlar yönünden verilen kararlara ilişkin kanun yolu incelemeleri Yargıtay’ın ilgili suça bakmakla görevli Dairesince yapılmakta, aynı şekilde anılan yasanın 111 ve devamı maddelerinde yer alan tutuklama kararının yerine getirilmesi, tutukluların hakları ve kısıtlayıcı önlemlerle ilişkin yerel mahkemelerce verilen ve temyize konu olmayan kararlar yönünden olağanüstü kanun yoluna başvuruları da yargılama konusunu oluşturan suça bakmakta olan ceza Dairelerince karara bağlanmaktadır.
Bu uygulamanın aksi düşünülecek olursa, Yargıtay’ın ceza dairelerinin tamamının bakmakta olduğu her türlü suç ve kabahatin infazı ile ilgili tüm hukuka aykırılıkların çözümünün Dairemizce yapılması sonucu doğacaktır ki bu da Yargıtay Kanunundaki iş bölümüne ilişkin hükümlere aykırılık teşkil edecektir.
Yargıtay Kanunu"nun 6110 sayılı Kanunla değişik 14.maddesine dayanarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca hazırlanan işbölümüne göre, Dairemizin görevi özel ceza yasalarından veya Kabahatler Kanunu"ndan doğan ve başka bir dairenin görev alanına girmeyen suç ve kabahatlere ilişkin temyiz incelemesi görevinden ibaret olup, Kanun Yararına Bozma talebinin konusu olan dosyanın yapılan incelemesinde;
Kanun yararına bozma talebinin hükümlü ...’ın cezasının infazı sırasında tanzim edilen müddetnameye itiraza hangi mahkemenin bakacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda; hükümlünün cezaevinde infaz ettiği suçun, kasten adam öldürme suçuna ilişkin olup, bu cezanın infazı sırasında uygulanan ve temel yasa özellikleri taşıyan
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun, özel ceza yasası kapsamında değerlendirilemeyeceği cihetle, Kanun Yararına Bozma istemine konu hükümlerin konusuna ve Yargıtay Kanununun değişik 14.fıkrası ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 19.01.2015 tarih, 2015/8 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yargıtay Yüksek 1. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan daireye GÖNDERİLMESİNE, 07/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.