MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili davalının, davacının eşine ait olan taşınmazı 04/02/2013 günü yıllık 13.200 USD kira bedeli karşılığında kiraladığını, kira sözleşmesinde fırına ayrıca çatı yapılacağı için 3.300 USD kaparo alındığının belirtildiğini, sözleşmede tadilat bitiminde yeni sözleşme imzalanacağı yazmasına rağmen davalının yeni sözleşme imzalamaya yanaşmadığını, sözleşmede kararlaştırılan yıllık kira bedelini ödemediğini, davalıya bu nedenle noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini , davalının bu sözleşmeyi inkar ettiğini ve borcu ödemediğini, belirterek temerrüt nedeniyle kira akdinin feshi ile kiralananın tahliyesi ne eksik ödenen 8.705,06 Doları alacağının ödeme günündeki kur üzerinden 04/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile, mecurun tahliyesine, 8.705,06 USD kira alacağının dava tarihi olan 09/06/2014 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile ödeme günündeki kur üzerinden Türk parası karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davalının itirazında haksız olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının, icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı tarafından başlatılan ve itiraza uğrayan bir takip bulunmadığı ve icra inkar tazminatı talep edilmediği halde davacı lehine alacağın % 20si tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değil ise de
bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında usul ekonomisi yönünden yarar görülmediğinden hükmün “Davalının itirazında haksız olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde yazılan 3. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılarak düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.