
Esas No: 2020/8413
Karar No: 2021/7754
Karar Tarihi: 26.05.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/8413 Esas 2021/7754 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasa ile HMK’nın 177. maddesine getirilen 2. fıkrasında yer alan; “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” hükmü yürürlüğe girmiştir.
Bu bağlamda; bozma ilamına uyulmakla oluşan ve Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usulü kazanılmış hak” olgusuna ve yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarına değinmekte yarar bulunmaktadır. Örneğin mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili yeni bir kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usulî kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
Bu itibarla; mahkemece davanın reddine karar verilmiş, (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince işin esasına girilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur, bozma sonrası yapılan yargılamada davacılar vekilinin talebini 11.04.2014 tarihinde ıslah
harcını yatırmak suretiyle arttırdığı ve mahkemece ıslaha itibar edilerek karar verildiği, söz konusu kararın (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 19/12/2016 günlü ve 2015/5421 Esas - 2016/12354 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca alınan 04.02.1948 tarih ve 10/3 sayılı kararı doğrultusunda bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmaktadır.
28.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile Yargıtay’ın bozma kararından sonra tahkikata ilişkin bir işlem yapılması halinde, tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceğine dair açık düzenleme yapıldığı gözetilerek, yukarıda açıklandığı üzere usulü kazanılmış hakkın istisnası niteliğindeki yasa değişikliği uyarınca karar verilmesi gerektiğinden;
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, aşağıda kalan temyize başvurma harcının alınmasına, 26/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.