
Esas No: 2019/929
Karar No: 2019/3948
Karar Tarihi: 25.03.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/929 Esas 2019/3948 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılar ile arasındaki hizmet akdine istinaden adada bahçe görevlisi olarak çalışan dava dışı işçinin bir kısım işçilik alacakları yönünden ... Anadolu 2. İş Mahkemesi"nin 2007/63 esas 2010/411 karar sayılı ilamı ile davalılarla birlikte müteselsil ve müştereken sorumlu kılındığını, lakin işçinin yalnızca kendisi hakkında takip başlatarak alacağını tahsil ettiğini, toplam 18.438,11 TL"yi icra dosyasına ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek şimdilik 3.117,66 TL"nin ve bunun için ödemek zorunda kalınan mahkeme ve icra masrafları ile faizin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı Mavigrup(...)"tan, 1.680,09 TL"nin ve bunun için ödemek zorunda kalınan mahkeme ve icra masrafları ile faizin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı ...(...)"tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, daha sonra miktarları ıslah ile 9.277,88 TL ve 5.399,38 TL"ye çıkartmıştır.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
1-6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "bu kanun her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, sağlayıcı, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacının 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici, davalının da sağlayıcı konumunda olduğu ve bu itibarla davanın Tüketici Mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, genel mahkeme sıfatıyla işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Öte yandan belirtmek gerekir ki dava konusu uyuşmazlığın tarafı Ataşehir 48. Ada yönetimi olup, mahkemece verilen kararda davacı olarak yönetici ..."in gösterilmiş olması hatalı olup, eleştiri yapılmakla yetinilmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davalılara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.