Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2019/8539
Karar No: 2020/6722
Karar Tarihi: 31.12.2020

Danıştay 4. Daire 2019/8539 Esas 2020/6722 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/8539
Karar No : 2020/6722

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … İletişim Araçları Yatırım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih … sayılı ödeme emirlerinin 2012 yılına ait vergi borçlarına ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında görülen davada verilen 16/03/2017 tarihli ara kararı ile davalı idareden, asıl borçlu şirketin borçlarına karşılık teminat olarak verilen … Tapu Müdürlüğünün … tarih ve … yevmiye numaralı "Kamu Haczinin Tesisi" konulu yazısında belirtilen taşınmazların satışının yapılıp yapılmadığının, yapıldı ise borcun ne kadarlık tutarının karşılandığına dair bilgi ve belgelerin istenildiği, davalı idarece verilen cevabi yazıda yer alan "ilgili mükelleflerin dairemize teminat olarak verdiği Çanakkale İli, Ayvacık İlçesinde bulunan gayrimenkullere kaydi haciz işlemi yapılmış bahsi geçen gayrimenkulün satış işlemlerine devam edilmektedir" şeklindeki beyan karşısında, amme alacağının asıl borçlu şirketten takip ve tahsil işlemlerinin sonuçlandırılmadığı, olayda, dava konusu ödeme emirlerinin önceki safahatı olan asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırması tamamlanmadan davacı adına ödeme emrinin düzenlendiği, bu durumda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan talep edilen amme alacağının öncelikle takip edilmesi gereken asıl borçlu şirketten tahsili aşamasında "mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan" şartı gerçekleşmediğinden, dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ödeme emirleri içeriği amme alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına ödeme emirleri düzenlenerek usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, yapılan mal varlığı araştırması sonucunda borcun şirketten tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığı, kanuni temsilci olan davacı adına yürütülen takip işlemlerinin yasal ve yerinde olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin, kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı açıklanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu" başlıklı mükerrer 35. maddesinde de; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği düzenlemiştir.
6183 sayılı Kanunun 3. maddesinde ise; "Tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı terimi: Amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını" ifade ettiği düzenlemesi yer almaktadır.
Anılan düzenlemeler uyarınca şirket borçlarından dolayı kanuni temsilcinin takip edilebilmesi için, şirket nezdinde usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir kamu alacağının mevcut olması ve söz konusu alacağın kısmen veya tamamen şirketin mal varlığından tahsilinin mümkün olmaması gereklidir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına … İletişim Araçları Yat. San. ve Tic. AŞ'den tahsil edilemeyen amme alacağının kanuni temsilci sıfatıyla takip ve tahsiline ilişkin olarak tanzim edilen ödeme emirlerinin tebliği üzerine içeriği 2012 yılı borçlarına ilişkin kısmının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar Vergi Mahkemesince, amme alacağının öncelikle takip edilmesi gereken asıl borçlu şirketten tahsili aşamasında "mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan" şartının gerçekleşmediğinden bahisle karar verilmiş ise de, temyize konu karara dayanak alınan ve bir örneği dosyada mevcut Ayvacık Tapu Müdürlüğü'nün … tarih ve … yevmiye numaralı kamu haczinin tesisine ilişkin yazısında yer alan asıl borçlu şirket adına … Köyü … Ada …, …, … ve … parseller ile … (…) Köyü … Ada …, …, … parsellerde kayıtlı taşınmazlara ilişkin 21/02/2012 tarihli gayrimenkul değerleme raporları incelendiğinde, söz konusu taşınmazların toplam değerinin 613.000,00 TL, dava konusu ödeme emirleri içeriği 2012 yılına ilişkin vergi borçlarının toplam tutarının ise 3.466.452,83 TL olduğu görülmektedir.
Bu itibarla, uyuşmazlık konusu olayda; 6183 sayılı Kanunun 3. maddesinde tanımlandığı şekilde "tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı"na ilişkin koşulların asıl borçlu şirket açısından gerçekleştiği anlaşılmakla, kanuni temsilci olan davacı adına ödeme emirleri düzenlenmesi yerinde ise de; söz konusu ödeme emirleri içeriği muhtelif amme alacağı farklı vergilendirme dönemlerine ait olduğundan, Mahkemece davacının temsil ve ilzam yetkisi bakımından dönemsellik ilkesine uygun değerlendirme yapılması suretiyle yeniden karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi