17. Hukuk Dairesi 2014/13908 E. , 2016/11613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-KARAR-
Davacılar vekili; davacıların murisi ...."un kendi sevk ve idaresindeki araçla meydana gelen kazada vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak eşi ... ve 2003 doğumlu çocuk ..."un kaldığını, murisin sürücüsü olduğu aracın davalı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik eş ... 20.000,00 TL, kızı ... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... şirketinin azami poliçe limiti ile sorumlu olması kaydıyla) davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 31/01/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 74.359,91 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; müteveffanın sürücüsü olduğu aracın KTK Zorunlu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalandığını, aracı sevk ve idaresinde bulunduran sürücünün uğrayacağı zararların poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, ayrıca kendi kusuru ile kazaya sebebiyet veren ve söz konusu kaza sonucu vefat eden davacı murisinin kendi vefatından sorumlu tutulamayacağını ve haksız fiilin asıl muhatabı olan müteveffanın kusurundan yararlanamayacağını belirterek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı ... için 13.871,60 TL davacı ... için 60.488,31 TL olmak üzere toplam 74.359,91 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 15/06/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3.809,52 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 19.12.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri
bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.