17. Hukuk Dairesi 2014/13301 E. , 2016/11634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ..."nin sürücüsü ve davalı ... A.Ş"nin trafik sigortacısı olduğu aracın, davalı ... Sigorta A.Ş"nin trafik sigortacısı olduğu ve davacının içinde yolcu olduğu araca çarpmasıyla oluşan kazada, davacının ağır biçimde yaralandığını, yüzünde sabit izler oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 50,00 TL. geçici ve 50,00 TL. kalıcı işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL. maddi tazminatın tüm davalılardan müteselsilen tahsilini; 20.000,00 TL. manevi tazminatın davalı ..."den tahsilini, talep olunan tazminatlara kaza tarihinden yasal faiz işletilmesini talep etmiş; 31.01.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle geçici işgöremezlik tazminatı taleplerini 3.237,61 TL"ye yükselterek, bu bedelin davalı ... Sigorta A.Ş"den tahsilini istemiştir.
Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduklarını, sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, kaza tarihinden faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili ve Anadolu Sigorta vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ..."in kazada kusuru bulunmadığından, bu davalının ve trafik sigortacısının zarardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davalı ... ve Anadolu Sigorta hakkındaki davanın reddine; davalı ... Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 2.428,20 TL. tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Sözkonusu belirlemenin ise, ... Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastaneleri"nin ... Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak maluliyet oranının tespiti bakımından alınan, ... Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Dairesi"nin 27.08.2010 tarihli raporunda, davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı tarafça yapılan itirazlar ve toplanan tedavi belgelerine göre alınan, ATK 3. İhtisas Dairesi"nin 26.11.2012 tarihli raporunda ise, davacının boynundaki C6-7 vertebra hasarı ile kaza arasında illiyet bağının bulunmadığı ve davacının kaza nedeniyle oluşan kalıcı maluliyetinin bulunmadığı bildirilmiş; hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda da bu nedenle, davacının sadece geçici işgöremezlik süresine ilişkin tazminat hesaplaması yapılmıştır.
Oysa ki, ... Araştırma Hastanesi"nin kazadan hemen sonra düzenlediği, 26.04.2009 tarihli adli muayene raporunda, davacıdaki diğer yaralanmalar ile birlikte, boyun arka tarafında ağrı olarak işaretlemenin yapıldığı, ATK 3. İhtisas Dairesi"nin 27.08.2010 tarihli ilk raporunda "davacının tıbbi belgeleri içindeki radyolojik incelemelerin kurulumuzca tetkik edilmesinde, C6-7 spondilostezis, sol iskium pubis kırık sekeli görünümü saptandığı" ifadelerine yer verildiği görülmektedir. Bu durumda, tazminat hesabına esas alınan ve mahkemece benimsenen ATK 3. İhtisas Dairesi"nin 26.11.2012 tarihli raporunun, kazadan sonraki ilk müdahalede belirlenen boyun hasarı ve ihtisas kurulunun kendi düzenlediği raporda C6-7 vertebra hasarı bulunduğu tespiti karşısında, kazadan sonraki 19 ay boyunca tıbbi şikayet ve tedaviye konu edilmediğinden, kaza ile boyun hasarı arasında illiyet bulunmadığı gerekçesine dayanan raporu, dosyadaki verilerle uyumlu görünmemektedir. Bu haliyle maluliyet hususunda yapılan araştırma yetersizdir.
Mahkemece, kazayla ilgili olup davacıdaki boyun hasarına ilişkin eksik kalan tedavi belgelerinin tamamı celbedilerek, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 2659 sayılı ... Kurumu Kanunu"nun 15/a maddesinde verilen görev gereği, ... Kurumu Genel Kurulu"ndan, çelişkilerin giderilmesi yönünde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda saptanan tazminat miktarından, davacının araçta hatır için taşındığı gerekçesiyle indirim yapılarak belirlenen tazminatın hüküm altına alındığı görülmektedir.
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminatın tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK"nun 51. md.); hakimin, tazminatın kapsamını, durumun gereğine ve özellikle kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (TBK"nun 52. md.)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olduğu yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacının, davalı ... Sigorta"nın trafik sigortasını yaptığı araçta yolcu olduğu, bu davalının sigortaladığı araç sürücüsü ile davacının arkadaş olduğu ve davacının kendi isteği üzerine hatır için taşındığı kabul edilerek, tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamakla birlikte; mahkeme tarafından yapılan % 25 oranındaki indirim yüksek olup, Dairemizin yerleşik uygulamaları ile benimsenen % 20 oranında indirim yapılması gerekirken, somut olayla ve hakkaniyetle bağdaşmayan yüksek oranda indirim yapılması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.