10. Hukuk Dairesi 2016/6332 E. , 2016/9355 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyularak, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen reddine, kısmen konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece bozmaya uyulması sonucu artık bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.1989 gün ..... 21.2.1990 gün .... 7.10.1990 gün .....; 19.2.1992 gün ........; 23.2.1994 gün .........; 03.03.2010 gün ve ........-......; 27.09.2006 gün ve .......... E. ...........K; 15.10.2008 gün ve............. E. ....... K ile 17.02.2010 gün ve ........... E. ..........K. sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar verildikten sonra yapılacak iş; bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira, mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur.
Somut olayda, Mahkemece, 30.12.2010 tarihli kararda “Davacının davasının KABULÜ ile;
1-65,584,88 TL gelirin onay masrafların sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verildiği, Dairemizce, davacı Kurum vekili ile davalı ...... Proje İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz talebi üzerine, Dairemizce, yapılan araştırmanın yetersiz olduğu gerekçesi ile anılan kararın bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi sonucu, kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı Kurum lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır. Olayda, usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durum da bulunmadığına göre, artık davalı ... ......... İnş. Ltd. Şti.’ne açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi olanaklı değildir. Bu ilke, Kamu düzeni ile ilgili olup Yargıtay’ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, mahkemece, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, yargılama aşamasında usuli kazanılmış hakka konu alacak tutarının tamamının ödenmesi nedeni ile ....... ..... İnş. Ltd. Şti. yönünden de davanın konusuz kaldığı gözetilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 6 bendinin silinerek yerine “1-Yargılama aşamasında dava konusu tutarın ödenmesi nedeni ile davalılar yönünden açılan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Hükmedilmesi gereken miktara (65.584,88-TL) göre alınması gereken 4.480,10-TL karar ilam harcından bozma ilamı öncesinde 3.895,75-TL harcın davalılardan tahsili için harç tahsil müzekkeresi hazırlanması nedeniyle bu tutarın mahsubu ile 584,35-TL bakiye karar ilam harcının adına davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafça bozma ilamı öncesinde yapılan 912,00-TL ve bozma sonrasında yapılan 598,80-TL olmak üzere toplam 1.510,80-TL yargılama giderinden 912,00-TL"lik yargılama giderinin icra yoluyla davalılardan tahsil edilmiş olması nedeniyle mükerrer tahsile neden olmamak adına bu miktarın mahsubu ile 598,80-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde mahkeme yazı işleri müdürünce davacıya iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"nin 6.maddesi gereğince 7.514,34-TL nispi vekalet ücretinden bir önceki ilam ile hükmedilen ve SGK tarafından davalılardan icra yoluyla tahsil edildiği anlaşılan 6.946,79-TL vekalet ücretinin mahsubu ile 567,55-TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi