MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespitinin iptali ve zilyet olduğunun şerh verilmesi

... mirasçıları ... ve müşterekleri ile Hazine, ... ve ... aralarındaki zilyetliğin tespitinin iptali ve zilyet olduğunun şerh verilmesi davasının reddine dair Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.04.2006 gün ve 73/192 sayılı hükmün 25.02.2011 günlü tavzih şerhi davacılar tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı, dava dilekçesinde Hazine adına kayıtlı bulunan 952 parsel sayılı taşınmazın edinme sebebinde kendisiyle birlikte... ve ...’nın diğer evlatları bulunan ... ve ...’ın zilyet olduğunun belirtildiğini, aslında kendisinin tek başına zilyet olduğunu üç kişinin zilyet olduğu yönündeki şerhin doğru olmadığını belirterek davalılar adına olan zilyetlik şerhinin iptaliyle yalnız kendisinin zilyet olduğu yönünde tapu kütüğüne şerh verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve ...vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davaya katılan Hazine vekili ise, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalılar ... ve ...’ın dava konusu 952 nolu parseldeki zilyetlik şerhinin iptaline ve bu taşınmazın... oğlu ...’ın zilyet olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesi üzerine hükmün Hazine ile davalılar ... ve ...vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26.9.2005 gün ve 6482/6089 sayılı hükmü ile davalılar vekili ile davaya katılan Hazine vekilinin davacının miras payı gözetilerek 952 nolu parsele zilyet olduğu hususunda tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi yönündeki hüküm fıkrasına yönelen temyiz itirazlarının reddi ile bu yöndeki hüküm fıkrasının onanmasına, davalı ... ile ... yönünden tapu kütüğünde şerh bulunmadığından, şerhin iptali yönündeki hüküm somut durum karşısında yasaya aykırı bulunduğundan bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak 25.4.2006 tarih ve 73/192 sayılı hükmü ile “bozma kararından önce asıl davayı açan ...’ın... Köyü 952 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine ...’ın zilyet olduğuna karar verildiği, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ... ve ... lehine davaya konu taşınmazın tapu kaydı veya beyanlar hanesinde zilyet olduklarına ilişkin belirleme bulunmadığından bu kişilerin isimlerinin beyanlar hanesinden silinmesine ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hükmün davalı ... ve ...vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairenin 22.11.2007 tarih ve 3134/6624 sayılı ilamıyla onanmış, karar düzeltme yoluna gidilmediğinden ilam 16.4.2008 tarihinde kesinleşmiş, hükmün davalı ... tarafından tavzihinin istenilmesi üzerine mahkemece, 25.02.2011 tarihli tavzih şerhi ile davalı ...’ın 25.02.2011 günlü talebi ve Yargıtay 8.HD.nin 09.12.2010 gün ve 2010/5469-5950 Esas ve Karar sayılı ilamı uyarınca yukarıda belirtilen kesinleşme şerhinde yer alan “…..."ın zilyet olduğunu…” cümleciği çıkarılarak "…..."ın hissesi oranında zilyet olduğu.." cümlesi yazılarak kesinleşme şerhinin düzeltildiği, mahkemece Kadastro Müdürlüğüne yazılan 30.03.2011 tarihli müzekkerede... Köyü 952 parseldeki zilyetlik şerhinin ..., ..., ... ve ... Kaplan’ın hisseleri oranında şerh düşülmesi ile sonucunun mahkemeye bildirilmesinin istenmesi üzerine İncekum Köyü 208 ada 2 parsel sayılı (idari değişiklikten önce... Köyü 952 parsel sayılı taşınmaz) tapu kaydının beyanlar hanesine 31.03.2011 tarih ve 1901 yevmiye sayılı işlem ile zilyetliğin eşit hisse itibariyle, ..., ..., ..."ındır şerhinin konduğu, tavzih kararı şerhin konulduğunu haricen öğrenen ... mirasçıları ..., ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamıyla Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2011 tarih 2006/73-192 sayılı müzekkeresi ve tapu kayıt örneğine göre Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2006 tarih ve 73/192 sayılı hükmünün davacının payı gözetilerek 952 parselde zilyet olduğu hususunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh verilmesi yönündeki hüküm fıkrasının onandığı, 25.02.2011 tarihindeki tavzih kararıyla kesinleşme şerhinde yer alan “…...’ın zilyet olduğunun…” cümleciği çıkarılarak yerine “…...’ın hissesi oranında zilyet olduğunun…” cümleciğinin yazılarak kesinleşme şerhinin düzeltilmesine karar verildiği, hükmün tavzihinde kanuna aykırı bir hususun bulunmadığı ve tapu kütüğünün beyanlar hanesine 31.03.2011 tarih ve 1901 yevmiye ile konulan şerhin mahkemenin hükmüyle, tavzih kararında yer almadığı mahkemenin Kadastro Müdürlüğüne yazmış olduğu 30.03.2011 tarihli müzekkeresinde yer aldığı anlaşılmıştır. TMK.nun 1025. maddesine göre “bir aynı hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş yada değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.”
Somut olayda; davaya konu tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılan şerh mahkeme hükmünde yer almadığı halde müzekkerede yer aldığı için zuhulen tapu kütüğüne şerh edilmiş olduğundan beyanlar hanesine yazılan bu şerh yolsuz tescil niteliğindedir. Yukarıda belirtilen yasa maddesi gereğince ilgililerin her zaman bu yolsuz işlemin iptali için dava açmaları mümkün bulunmaktadır.
Temyiz eden davacı ... mirasçılarının temyiz talepleri mahkeme hükmünde ya da hükmün tavzihi kararında yer alan hususlara ilişkin olmadığından ve Kadastro Müdürlüğüne yazılan 30.03.2011 tarihli yazıda belirtilen hususlara yöneldiğinden HUMK.nun 427 (TMK.361.m.) göre de, ancak mahkemelerin nihai kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulabileceğinden mahkeme müzekkeresinde yer alan hususlara yönelen temyiz dilekçesinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davacı ... mirasçılarının temyiz dilekçesinin REDDİNE, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 13.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.